Banka Kredilerinin Dosya Masrafları Hakkındaki Verilmiş Yargıtay Kararları


Genel Olarak Tüketici Hakları, Tüketici Hakem Heyetleri, Tüketici Mahkemeleri ve Tüketici hukuku davaları, Yargı Kararları, Tüketici Başvuru Dilekçe Örnekleri
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/25741
K. 2013/30380
T. 5.12.2013

• DOSYA MASRAFI (Tüketici Hakem Heyeti Kararının İptali İstemi - Uyuşmazlığın Tüketici Hukukundan Kaynaklandığı/Bankanın Ancak Davaya Konu Kredinin Verilmesi İçin Zorunlu Makul ve Belgeli Masrafları Tüketiciden İsteyebileceği)

• TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ KARARININ İPTALİ İSTEMİ (Davalı Bankanın Tacir Olup Yaptığı Masrafları Tüketiciden İsteme Hakkı Bulunduğu - Uyuşmazlığın Tüketici Hukukundan Kaynaklandığı/Bankanın Ancak Davaya Konu Kredinin Verilmesi İçin Zorunlu Makul ve Belgeli Masrafları Tüketiciden İsteyebileceği)

• BANKANIN MASRAF TALEBİ (Bankanın Ancak Davaya Konu Kredinin Verilmesi İçin Zorunlu Makul ve Belgeli Masrafları Tüketiciden İsteyebileceği/Davalı Bankadan Bu Yönde Delilleri Sorulup Bilirkişi Raporu Alındıktan Sonra Karar Verileceği - Tüketici Hakem Heyeti Kararının İptali İstemi)

• KONUT KREDİSİ DOSYA MASRAFININ İADESİ İSTEMİ (Uyuşmazlığın Tüketici Hukukundan Kaynaklandığı - Bankanın Ancak Davaya Konu Kredinin Verilmesi İçin Zorunlu Makul ve Belgeli Masrafları Tüketiciden İsteyebileceği)
4077/m.6,31

ÖZET : Davacı, tüketici hakem heyeti kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı bankanın tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de, somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Buna göre; mahkemece, davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve kredinin kullanılması için zorunlu, makul ve belgeli masrafların neler olduğunun tespiti noktasında rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki tüketici hakem heyeti kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istenilmekle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalının, bankadan 119.000 TL.lik konut kredisi çektiğini, 800 TL dosya masrafı alındığını, davalının bu paranın iadesi için tüketici sorunları hakem heyetine müracat ettiğini, Erenler Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 27/07/2012 tarih ve 157 sayılı kararı ile;davalı tüketiciden alınan dosya masrafının tüketiciye iadesine karar verildiğini, bu masrafın sözleşmede ve ödeme planında belirtildiğini, haksız olmadığını belirterek; tüketici hakem heyeti kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve Özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Taraflar arasında konut kredisi sözleşmesi bulunduğu ve davacı banka tarafından 800, 00 TL masraf alındığı hususu ihtilaflı değildir. Uyuşmazlık, alınan bu dosya masrafının haksız şart niteliğinde olup olmadığı ve davalı tüketiciye iade edilip edilmeyeceği hususundadır.

Davalı, davacı bankadan konut kredisi kullandığını, bu sırada kendisinden 800, 00 TL masraf kesildiğini belirterek, bu paranın iadesi için Tüketici Sorunları Hakem Heyetine müracaat etmiş, Erenler Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'nin 27.07.2012 tarih ve 157 sayılı kararı ile; söz konusu masrafın davalıya iadesine karar verilmiş, davalı bankanın hakem heyeti kararının iptali istemiyle açtığı davada mahkemece;davalının kendi isteği ile kredi kullandığı, kredi sözleşmesinin müzakere edildiği, sözleşmenin usulüne uygun olarak düzenlendiği, haksız şart niteliğinde olmadığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, Erenler Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 27/07/2012 tarih ve 157 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.

Standart sözleşmeler, içeriğini kısmen veya tamamen genel işlem koşullarının oluşturduğu, tarafların karşılıklı müzakereleri sonucu değil, aksine, taraflardan biri veya üçüncü kişi tarafından önceden hazırlanmış hükümlerin kullanıldığı sözleşme tipi olarak tanımlanmakta olup, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4822 Sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile, Avrupa Konseyi'nin 05.04.1993 tarihli, 1993/13/AET Yönergesinde ve bu yönergeyi iç hukuklarına aktaran Avrupa Birliği ülkelerinde, standart sözleşmelerde yer alan hükümlerin ve özellikle bu sözleşmelerin içeriğini oluşturan genel işlem koşullarının, haksız şart olduğuna ilişkin bir karine öngörülmüştür.

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6.maddesinin üçüncü fıkrasına göre, "Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez" hükmü yer almaktadır.

Yine 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4822 Sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile sözleşmelerdeki "haksız şart" kurumu düzenlenmiş ve satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşullarının haksız şart olup, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı olmadığı belirtilerek, satıcı veya sağlayıcının, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükünün ise ona ait olduğu belirtilmiştir. 4077 Sayılı Kanunun değişik 6 ve 31 maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde ise "satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartların batıl olduğu" hükmü getirilmiştir.

Davalı bankanın tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de, somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Buna göre; mahkemece, davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve kredinin kullanılması için zorunlu, makul ve belgeli masrafların neler olduğunun tespiti noktasında rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05.03.2013 tarih ve 2012/ 507 esas 2013/ 105 karar sayılı kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, 05.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/22232
K. 2013/20552
T. 2.9.2013

• DOSYA KOMİSYON VE MASRAF BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ ( Bankanın Konut Kredisi Verilmesi İçin Zorunlu Makul ve Belgeli Masrafları Tüketiciden İsteyebileceği - Davalı Bankadan Bu Yönde Delilleri Sorulacağı/Bilirkişi Raporu Alınarak Karar Verileceği )

• KONUT KREDİSİ UYARINCA YAPILAN KESİNTİNİN İADESİ TALEBİ ( Bankanın Tacir Olup Yaptığı Masrafları Tüketiciden İsteme Hakkı Bulunduğu - Konusunda Uzman Bilirkişi ya da Heyetinden Kredinin Kullanılması İçin Zorunlu ve Belgeli Masrafların Neler Olduğunun Tespiti Noktasında Rapor Alınacağı )

• BANKANIN İSTEYEBİLECEĞİ MASRAFLAR ( Dosya Komisyon ve Masraf Adı Altında Tahsil Edilen Bedelin Tahsili İstemi - Bankanın Ancak Kredinin Verilmesi İçin Zorunlu Makul ve Belgeli Masrafları Tüketiciden İsteyebileceği )

• ZORUNLU MAKUL VE BELGELİ MASRAFLARIN TÜKETİCİDEN İSTENEBİLECEĞİ ( Bankadan Bu Yönde Delilleri Sorulduktan Sonra Konusunda Uzman Bilirkişi ya da Heyetinden Kredinin Kullanılması İçin Zorunlu ve Belgeli Masrafların Neler Olduğunun Tespiti Noktasında Rapor Alınacağı )

• TÜKETİCİYE KREDİ VERİLMESİ İÇİN TÜKETİCİDEN İSTENEBİLECEK MASRAFLAR ( Bankanın Konut Kredisi Verilmesi İçin Zorunlu Makul ve Belgeli Masrafları Tüketiciden İsteyebileceği )
4077/m.6
6100/m.266
Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik/m.7

ÖZET : Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, kendisinden dosya, komisyon ve masraf adı altında tahsil edilen bedelin haksız olduğunu ileri sürerek yapılan kesintinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı bankanın tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de, somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden, kredinin kullanılması için zorunlu ve belgeli masrafların neler olduğunun tespiti noktasında rapor alınarak karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, banka tarafından kendisinden dosya, komisyon ve masraf adı altında 13.716.35 TL tahsil edildiğini, alınan bu bedelin haksız olduğunu ileri sürerek yapılan kesintinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Standart sözleşmeler, içeriğini kısmen veya tamamen genel işlem koşullarının oluşturduğu, tarafların karşılıklı müzakereleri sonucu değil, aksine, taraflardan biri veya üçüncü kişi tarafından önceden hazırlanmış hükümlerin kullanıldığı sözleşme tipi olarak tanımlanmakta olup, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4822 Sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile, Avrupa Konseyi'nin 05.04.1993 tarihli, 1993/13/AET Yönergesinde ve bu yönergeyi iç hukuklarına aktaran Avrupa Birliği ülkelerinde, standart sözleşmelerde yer alan hükümlerin ve özellikle bu sözleşmelerin içeriğini oluşturan genel işlem koşullarının, haksız şart olduğuna ilişkin bir karine öngörülmüştür.

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6.maddesinin üçüncü fıkrasına göre, “ Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez” hükmü yer almaktadır.

Yine 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4822 Sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile sözleşmelerdeki “haksız şart” kurumu düzenlenmiş ve satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşullarının haksız şart olup, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı olmadığı belirtilerek, satıcı veya sağlayıcının, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükünün ise ona ait olduğu belirtilmiştir. 4077 Sayılı Kanunun değişik 6 ve 31 maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde ise "satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartların batıl olduğu” hükmü getirilmiştir.

Dosya kapsamına göre; taraflar arasında Konut Kredisi Sözleşmesi düzenlenmiş olup, sözleşme öncesi bilgi formunda masrafların nelerden ibaret olduğu belirtilmiş ise de; anılan maddenin taraflarca ayrıca ve açıkça müzakere edildiği hususu kredi veren tarafından ispatlanmadığı gibi tanzim edilen hükmün, yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerekir.

Davalı bankanın tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de, somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Buna göre; mahkemece, davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve kredinin kullanılması için zorunlu ve belgeli masrafların neler olduğunun tespiti noktasında rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 02.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/12926
K. 2013/15088
T. 4.6.2013

• MASRAF VE ERKEN KAPAMA BEDELİNİN İADESİ İSTEMİ ( Taraflar Arasında Konut Kredi Sözleşmesi Mevcut Olup Davaya Konu Tahsilatların da Bu Sözleşmeye Dayalı Olarak Davalıdan Tahsil Edildiği - Uyuşmazlık Sözleşme İlişkisinde Uygulanması Gereken On Yıllık Zamanaşımına Tabi Olup Mevcut Delillere Göre Bu Süreninde Geçmediği/İşin Esası İncelenerek Sonucuna Uygun Karar Verilmesi Gerektiği )

• KONUT KREDİSİ SÖZLEŞMESİ ( Haksız Olarak Tahsil Edilen Bedellerin İadesi İstemi - Uyuşmazlık Sözleşme İlişkisinde Uygulanması Gereken On Yıllık Zamanaşımına Tabi Olup Mevcut Delillere Göre Bu Süreninde Geçmediği/Mahkemece İşin Esası İncelenerek Sonucuna Uygun Karar Verilmesi Gerektiği )

• ZAMANAŞIMI ( Uyuşmazlık Sözleşme İlişkisinde Uygulanması Gereken On Yıllık Zamanaşımına Tabi Olup Mevcut Delillere Göre Bu Süreninde Geçmediği Anlaşılmakla Mahkemece İşin Esası İncelenerek Sonucuna Uygun Karar Verilmesi Gerektiği - Masraf ve Erken Kapama Bedelinin İadesi İstemi )
818/m.125

ÖZET : Dava, konut kredisi sebebiyle kendisinden haksız olarak tahsil edilen masraf ve erken kapama bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde her ne kadar dava dilekçesinde kredinin kullanıldığı belirtilmiş ise de kredinin bundan 8 sene sonra kullanıldığı ve daha sonra da kapatıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında konut kredi sözleşmesi mevcut olup, davaya konu tahsilatların da bu sözleşmeye dayalı olarak davalıdan tahsil edildiği saptandığına göre uyuşmazlık, sözleşme ilişkisinde uygulanması gereken B.K 125 maddesindeki 10 yıllık zamanaşımına tabi olup mevcut delillere göre bu süreninde geçmediği anlaşılmakla mahkemece işin esası incelenerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı bankadan kullandığı konut kredisi sebebiyle kendisinden haksız olarak tahsil edilen masraf ve erken kapama bedeli olan toplam 5.862,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, zamanaşımı sebebiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, dava dilekçesinde 12.8.2000 tarihinde kullandığı ve 11.2.2001 tarihinde kapattığı kredi sebebiyle kendisinden haksız olarak tahsil edilen bedellerin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı zamanaşımı definde bulunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 11.2.2001 tarihiyle davanın açıldığı 17.8.2012 tarihini arasında 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde her ne kadar dava dilekçesinde kredinin 12.8.2000 tarihinde kullanıldığı belirtilmiş ise de kredinin 11.8.2008 tarihinde kullanıldığı ve 11.2.2011 tarihinde kapatıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında konut kredi sözleşmesi mevcut olup, davaya konu tahsilatların da bu sözleşmeye dayalı olarak davalıdan tahsil edildiği saptandığına göre uyuşmazlık, sözleşme ilişkisinde uygulanması gereken B.K 125 maddesindeki 10 yıllık zamanaşımına tabi olup mevcut delillere göre bu süreninde geçmediği anlaşılmakla mahkemece işin esası incelenerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeple davacının temyiz itirazının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 04.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Tüketici Hukuku & Hakları” sayfasına dön