UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ KARARLARI
I- 2247 SAYILI KANUN’UN 27. MADDESİ GEREĞİNCE VERİLEN (BAŞVURU RED) KARARLAR
Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığından:
1-ESAS NO : 2014/13
KARAR NO : 2014/13
KARAR TR : 01.04.2014
(Ceza Bölümü)
ÖZET : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, (Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararı kesinleşmediğinden) aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE karar verilmesinin gerektiği hk.
K A R A R
Davacı: K.H.
Sanık: M.I.
O L A Y: 2.6.2006 – 4.4.2007 tarihleri arasında, 5’inci P.Eğt.Tug.Komutanlığı tarafından sözleşmesi yapılan ve S.Yemek A.Ş. tarafından yerine getirilen hazır yemek hizmeti kapsamında, Tugay Komutanlığına getirilen yiyecek maddelerinin firmada görevli bazı şahıslar tarafından usulsüz yollarla kullanılmadan kışla dışına çıkartıldığı bilgisinin alınması üzerine yürütülen soruşturmada, sivil kişiler açısından “edimin ifasına fesat karıştırma” suçunun işlendiği kanaatine varılarak görevsizlik kararı verildiği, sivil kişiler hakkında Sivas Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturmanın yürütüldüğü ve halen bu dosyanın soruşturma aşamasında bulunduğu, Askeri Savcılığın asker kişiler hakkında yürüttüğü soruşturmada ise, tespit edilen tanık ifadelerinde, erzak deposundan erzakların alımı esnasında, ustabaşının, nöbetçi astsubayın ve kontrol teşkilatında görevli asker kişilerin bulunduğu, tartım ve sayımın bu aşamada yapıldığı, ancak daha sonra araca yüklenen erzakın mutfak kısmına getirildiğinde nöbetçi astsubaylarının oyalanarak erzakın bir kısmının yeniden araca yüklendiği ve erzakın tekrar depoya götürüldüğü, nöbetçi astsubayların görevlerini yerine getirdikleri, ancak ustabaşı olarak görev yapan Cevdet Döner’in nöbetçi astsubayı meşgul ettiği, bu sırada da erzakın bir kısmının kaçırıldığının beyan edildiği, özellikle aynı Komutanlık emrinde görevli sanık Lv. Kd. Bçvş. M.I.’nın nöbet tuttuğu günlerde erzakların daha rahat götürüldüğü, “yanı başında malzeme götürülmesine rağmen hiç sesini çıkarmadığı”nın ifade edildiği, diğer asker kişilerin olayda görevlerini ihmal ettiklerine dair şüpheden uzak somut delillere ulaşılamadığı, olayın gerçekleşme şekli dikkate alındığında kontrol görevi tam olarak yerine getirilse dahi erzaklarda eksilmenin söz konusu olabileceğinin anlaşıldığı, ancak, sanık Lv.Kd.Bçvş. M.I.’nın, şirkette görevli sivil kişiler ile birlikte erzakların mutfaktan çıkarılması sırasında işbirliği yaptığı, erzakların eksiltilmesine göz yumduğu ve bu suretle sivil kişilerin suçuna iştirak ettiği ileri sürülerek görevsizlik kararı ile soruşturma dosyasından sanık ile ilgili kısmın olay yeri itibari ile soruşturma yapmaya yetkili ve görevli olan Sivas Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine
karar verilmesi üzerine;
Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 5.3.2012 gün ve E:2012/819, K:2012/296 sayılı iddianamesiyle; S.Yemek Gıda Tekstil Medikal Petrol İnşaat Turizm Ltd Şti.'nin sahibi ve yetkilisi N.K., şirkette depo kontrol sorumlusu, depo yardımcısı, aşçı ve aşçı yardımcısı olmak üzere çeşitli kademelerde görev yapmakta olan M.D., C.D., Ş.Ç., Y.M.Ö., S.K., N.Y. ve A.Y.hakkında, 5. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı tarafından yapılan hazır yemek ihalesini kazanıp, kazandıkları ihale gereğince ifa etmeleri gereken edimlerini eksik ifa etmek suretiyle edimin up, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 236. maddesinde düzenlenen daha özel bir düzenleme olan, edimin ifasına fesat karıştırma suçu olduğu, böylece Askeri Ceza Kanunu’nun 144. maddesinde belirtildiği üzere bir ihmalinin değil, Türk Ceza Kanunu’nun 236. maddesinde düzenlenen edimin ifasına fesat karıştırma suçuna doğrudan iştirak ettiğinin ileri sürüldüğü açıklanarak, 353 sayılı Kanun’un 12. maddesi uyarınca eylemi sivil kişilerle işlemiş olması ve suçun askeri suç olmaması nedeniyle, sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ahmet KARADAVUT, Davut TELLİ, Şuayip ŞEN, Haluk ZEYBEL, Yusuf Tamer ÇETİN, Mehmet AVCIOĞLU’nun katılımlarıyla yapılan 01.04.2014 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Kadir ALBAYRAK’ın, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosyanın incelenmesinde, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararının itiraz yolu açık olmak üzere verildiği anlaşılmıştır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi ikinci fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin onuncu fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi yer almış, 232. maddesinin altıncı fıkrasında ise, “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir” hükmüne yer verilmiştir.
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinintarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmektedir.
Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri dışında ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 9.12.1931 gün ve E:1931/12, K:1931/48 sayılı kararında da belirtildiği gibi yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, başvuracağı kanun yolu, süresi, mercii yasaya uygun olarak gösterilmeyen kararın kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur. Bu nedenle, sanığa yukarıda açıklanan haklarını belirtir nitelikte tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, Sivas 3.Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 01.04.2014 günü OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
2247 S. KANUN’UN 27. MADDESİ GEREĞİNCE VERİLEN RED KARARLARI
- Hepsihukuk
- Mesaj Panosu Yöneticisi
- Mesajlar: 2291
- Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
- İletişim:
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 374 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 299 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 337 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 373 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 349 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 451 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 413 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 421 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 370 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 432 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk