2. Hukuk Dairesi 2016/24993 E. , 2018/11095 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

2. Hukuk Dairesi 2016/24993 E. , 2018/11095 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanmalarına (TMK m. 166/1) karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin usulüne uygun tebligata rağmen süresinden sonra 23.03.2015 tarihinde cevap dilekçesi sunduğu anlaşılmaktadır. Davalının yasal süreden sonra verdiği cevap dilekçesinde ileri sürdüğü vakıalar hükme esas alınamaz ve davacıya kusur olarak yüklenemez (HMK m.25/1). Bu itibarla, mahkemece davacı kadına kusur yüklenilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında, davalı erkeğin ayrıca kadına hakaret ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tamamen kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilmeden, tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, davalı erkek tam kusurludur. Boşanma sonucu kadın, en azından eşinin maddi desteğinden yoksun kalacak olup, erkeğin gerçekleşen bu kusurlu davranışları aynı zamanda kadının kişilik haklarına da saldırı teşkil eder niteliktedir. Somut olayda kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddesi koşulları oluşmuştur. Bu durumda tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gerçekleşen kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucunda yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
4-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
5-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre velayetleri davacı anneye bırakılan ortak çocukların ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.), (3.), (4.) ve (5.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.10.2018 (Salı)

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön