2. Hukuk Dairesi 2016/15217 E. , 2018/4470 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, iştirak nafakasının miktarı, yoksulluk nafakasının reddi, erkek lehine hükmedilen manevi tazminat ve kendi manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının erkeğe göre daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmasına karar verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemece davacı-karşı davalı kadına kusur olarak yüklenen 'evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri gereği gibi yerine getirmediği ve eşinden habersiz evden ayrıldığı' vakıalarının kanıtlanmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle belirtilen vakıalar kusur belirlemesine esas alınamaz ve kadına kusur olarak yüklenemez. Tarafların mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışların göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak ağır kusurlu davalı-karşı davacı erkek yararına manevi tazminat (TMK m.174/2) verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davacı-karşı davalı kadın boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğe nazaran az kusurlu olup, mahkemece davalı-karşı davacı erkeğe yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. O halde, kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi koşulları oluşmuştur. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ölçüsü, kusurların ağırlığı dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda manevi tazminat hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175). Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir gelirinin bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davacı-karşı davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2.,3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. Bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.04.2018
2. Hukuk Dairesi 2016/15217 E. , 2018/4470 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 105 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 98 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 329 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 85 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 136 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 135 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 138 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 130 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 134 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 130 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat