2. Hukuk Dairesi 2016/14670 E. , 2018/4640 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı ile ziynet alacağı davasının reddi yönünden, davalı erkek tarafından ise, tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı kadın dava dilekçesi ile diğer iddiaları yanında eşinin sadakatsiz olduğu iddiasını ileri sürmüş ve delil olarak telefon iletişim kayıtlarına dayanmıştır. Davacı kadın tanıkları beyanlarında davalı erkeğin başkasıyla ilişki yaşaması olayının öğrenilmesinden sonra tarafların bir araya geldikleri beyan edilmiş olup davacı tarafın ise, telefon görüşmeleri şeklinde bu ilişkinin devam ettiğini iddia ettiği görülmüştür. Mahkemece telefon numaralarına ait görüşme kayıtları istenmiş ancak CD şeklinde gönderilen bu kayıtların dökümü yaptırılmamıştır. Davacı taraf kendi tespit ettiği numaraların kime ait olduğunun ilgili yerlerden sorularak tespitini istemiş ancak mahkemece bu husus değerlendirilmemiştir. Hal böyle iken mahkemece bu vakıanın tespiti bakımından dosya arasına alınan iletişim kayıtlarının dökümünün yaptırılarak, görüşme tespit edilmesi halinde ise davacı vekilinin de talebi olduğu üzere numaralarının kimlere ait olduğu ilgili yerlerden sorulmak suretiyle gelecek cevaba göre, tanık beyanları ve tüm delliler birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız, biri diğerinin fer'isi niteliğine olmayan birden fazla asli talebini aynı dava diliekçesinde ileri sürebilir (HMK m.110/1). Ancak davacının, boşanmaya ilişkin dava dilekçesinde ziynetlerle ilgili bir talebi bulunmamakta olup dava hakkını saklı tutulduğu görülmüştür. Davacı bu talebini 09.06.2015 tarihli ek dilekçesinde ileri sürmüş ve harcını yatırmıştır. Bununla ilgili nispi peşin harcın sonradan yatırılmış olması, bu talebi dava haline getirmez. Başlangıçta, dava dilekçesinde yer almayan, bağımsız dava konusu olabilecek bir talebin, ek dilekçe vermek suretiyle de olsa, davaya ilavesi olanağı yoktur. Usulüne uygun açılmış bir dava olmaksızın, hakim kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz (HMK m.24/1). Bu yön nazara alınmadan da davacının ziynetlerle ilgili talebi hakkında 'karar verilmesine yer olmadığına' dair karar verilmesi gerekirken, bu talebin esasının incelenerek kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre boşanma davası ve fer'ilerine yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.04.2018
2. Hukuk Dairesi 2016/14670 E. , 2018/4640 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 108 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat