2. Hukuk Dairesi 2016/15613 E. , 2018/4702 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, nafakalar ve velayet düzenlemesi yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Mahkemece davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-davacı kadın tarafından açılan birleşen boşanma davasının ise derdestlik sebebiyle, usulden reddine karar verilmiştir. Derdest bir davadan söz edilebilmesi için davaların, tarafların konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekir (HMK m.114/1-1). Birleşen dava, kadın tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi gereğince açılmış, derdestliğe esas alınan dava ise, erkek tarafından açılmıştır. Her iki davada taraf sıfatları farklıdır. O halde, derdestlikten söz edilemez. Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, derdest davanın mevcut olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru değildir. Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
2-Tarafların temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemeye gelince;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
c-Boşanmaya veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür. (TMK m.182). Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. O halde, velayeti anneye tevdi edilen çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmemesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b ve 2/c bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise 2/a bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Yusuf'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Kübra'ya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.04.2018 (Pzt.)
2. Hukuk Dairesi 2016/15613 E. , 2018/4702 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat