2. Hukuk Dairesi 2016/18487 E. , 2018/6856 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

2. Hukuk Dairesi 2016/18487 E. , 2018/6856 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kendi boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri, velayet ve ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu belirtilerek kadının boşanma davasının reddine, erkeğin boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına hükmedilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı-davacı kadının birlik görevlerinin ihmal ettiği; davacı- davalı erkeğin ise eşine sürekli fiziksel şiddet uyguladığı ve eşinin ailesiyle görüşmesini kısıtladığı, bu sebeple boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, kadın tarafından açılan boşanma davasının da kabulü gerekirken, reddi doğru değildir. Ancak, davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile verilen boşanma hükmü temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle usulen kesinleşmiştir. Bu durumda davalı-davacı kadının boşanma davasındaki boşanma talebinin konusu kalmamıştır. O halde, bu husus gözetilerek kadının boşanma talebi hakkında 'konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına' şeklinde hüküm kurmak ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden haklılık durumuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3- Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya neden olaylarda davacı-karşı davalı erkek ağır kusurlu olup, gerçekleşen kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları kadın yararına oluşmuştur. Bu duruma göre davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusur aranmaz (TMK m. 175). Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının az kusurlu olduğu, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
5-Davalı-davacı kadın ziynetlerin davacı-davalı erkek tarafından alındığını ve kendisine iade edilmediğini ileri sürerek ziynetlerinin bedelinin ödenmesini talep etmiştir.
Mahkemece davalı-davacı kadın tanığı ...’nin beyanlarına, uzun yılllar önce gerçekleşen bir olayı hatırlayamayacağı gerekçesiyle itibar edilmeyerek ziynet alacağı davasının reddine dair hüküm kurulmuş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden bahsedilen tanığın beyanlarını değerden düşürecek maddi bir olayın varlığı iddia ve ispat edilememiş olup aslolan tanığın doğruyu söylemiş olmasıdır. (HMK m. 255). Dosyada, adı geçen tanığın olmamışı olmuş gibi ifade ettiğini kabule yeterlı delil ve olgu da yoktur. O halde; dinlenen bu tanığın beyanlarından davalı-davacı kadının talebiyle bağlı kalınarak 90 adet çeyrek altın ve 8 adet Cumhuriyet altınının, erkeğin babasının borçlarını ödemesi için verildiği ispatlanmış olup, kadının bu kısma yönelik ziynet alacağı davasının kabulü gerekir. Talep edilen diğer ziynet eşyalarının davacı-davalı erkek tarafından alındığı ispatlanamamıştır. Ne var ki, davalı - davacı kadın birleşen dava dilekçesinde ziynetler hakkındaki iddiasıyla ilgili olarak 'yemin” deliline de dayanmıştır. O halde, davalı-karşı davacı kadına ziynetlerle ilgili iddiasında ispatlanamayan bölüm yönünden diğer tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılması, yemin teklif edildiği takdirde ise, usulünce yemine ilişkin yargılama işlemlerinin yerine getirilmesi (HMK m. 227-228), ziynet eşyalarının dava tarihi itibariyle değerlerinin belirlenmesi için bilirkişi raporu da alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3., 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.05.2018 (Salı)











Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön