2. Hukuk Dairesi 2016/24078 E. , 2018/10549 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

2. Hukuk Dairesi 2016/24078 E. , 2018/10549 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminat ve nafaka yönünden, davalı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminat, nafaka miktarları ile eşya ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Mahkemece, davacı erkek ağır kusurlu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı kadına yüklenen vakıaya yönelik tanık ifadelerinin duyuma dayalı olduğu, bu sebeplerle kadının kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davacı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki, bu sonuca ulaşılması tamamen davacı erkeğin tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalı kadına yüklenecek hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Tam kusurlu olan taraf ise sırf kendi kusurundan yararlanarak boşanma hükmü elde edemez. Bu durumda davacı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken kanun hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ne var ki, bu husus temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmayıp yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
2-Tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle davalı kadının eşya ve ziynet alacağına yönelik usulüne uygun olarak açılmış bir davası veya karşı davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı kadının tüm, davacı erkeğin ise aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b)Davalı kadın cevap dilekçesi ile davanın reddini talep etmiştir. Dosyaya 02.02.2016 tarihinde sunduğu beyan dilekçesi ile tazminat ve yoksulluk nafakası isteğinde bulunmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesinde iddia ve savunmanın hangi aşamaya kadar genişletilebileceği yahut değiştirilebileceği hüküm altına alınmıştır. Taraflar dilekçeler aşaması dışında ancak 'ıslah' yahut karşı tarafın 'açık muvafakati' ile iddia ve savunmalarını genişletip, değiştirebileceklerdir (HMK m. 141). Islah veya açık muvafakatin yokluğu halinde iddia ve savunmanın genişletilemeyeceği kanunun emredici hükmüdür. Somut olayda davalının 'açık muvafakati' olmadığı gibi davalı tarafından usulünce yapılmış bir 'ıslah' işlemi de bulunmamaktadır. O halde davalı kadının süresinden sonra talep ettiği tazminat ve yoksulluk nafakası talebi ile ilgili olarak 'karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu taleplerin kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 2/a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.10.2018(Çrş.)
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön