2. Hukuk Dairesi 2017/4111 E. , 2018/12618 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; tazminatların miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise; hükmün tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle ortak çocuk ... 19.07.1999 doğumlu olup, temyiz inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun, mahkemece erkeğe kusur olarak yüklenen aşağılayıcı söz ve davranışlarda bulunma vakıasının ispat edilemediğinin, bu nedenle bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceğinin, mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda yine de erkeğin tamamen kusurlu olduğu anlaşılmakla davacı kadının tüm, davalı erkeğin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, evlilik birliği içinde edindiği malları kadından gizlediği, erken saatlerde evden ayrılarak geç saatlerde eve geldiği anlaşılmaktadır. Davalı erkeğin boşanmaya neden olan bu kusurları, davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Öyleyse davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece verilen ilk hükümde davacı kadın lehine 1.250,00 TL tedbir nafakasına ve 15.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, bu hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilip davacı kadın tarafından temyiz edilmediğine göre, ilk hükümde verilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı davalı erkek için usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. Mahkemece bu yön gözetilmeden davacı kadın lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilerek nafakaların miktarının arttırılması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.11.2018(Salı)
2. Hukuk Dairesi 2017/4111 E. , 2018/12618 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 36 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat