2. Hukuk Dairesi 2016/10888 E. , 2018/1972 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat talepleri ve nafaka isteğinin reddi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, nafaka ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (m. 141/3). Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK m. 27) gereğidir. Yargı organları her iki tarafın iddia ve savunmaları ile delillerini değerlendirip, sabit görülen maddi vakıaları ve bunlardan çıkardıkları sonuç ve hukuki sebepleri gerekçelerine yansıtmalıdırlar. Mahkeme gerekçeli kararında, davacının ziynet eşyaları ile ilgili davasının da kabulüne dair karar verildiği belirtilmekle yetinmiş, bunun dışında; hangi tanık beyanlarına hangi sebeple üstünlük tanındığı, hangi tanık beyanlarına hangi sebeple itibar edilmediği belirtilmediği gibi, başka bir gerekçeye de yer vermemiştir. Bu haliyle karar, davacı - karşı davalı kadının ziynet alacağı talebi yönünden yeterli gerekçeden yoksun olup Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/1-c maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu bakımdan gerekçesiz karar oluşturulması usule aykırı bulunmuştur.
3-Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
4-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Davalı - karşı davacı erkek karşı dava dilekçesinde, eşinin miras yoluyla intikal eden daireleri ve iş yerinden kira gelirinin bulunduğunu beyan etmiştir. Mahkemece bu hususta bir araştırma yapılmamıştır. Mahkemece, davacı - karşı davalı kadına miras yoluyla intikal eden taşınmaz bulunup bulunmadığı, mevcutsa değerleri ve getireceği gelir araştırılıp, kadının kira gelirinin de bulunup bulunmadığı, var ise gelirinin kendisini yoksulluktan kurtarıp, kurtarmayacağı da araştırılarak yoksulluk nafakası talebi hakkında sonucuna göre değerlendirme yapılıp karar verilmesi gerekirken; bu konuda eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.02.2018 (Prş.)
2. Hukuk Dairesi 2016/10888 E. , 2018/1972 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat