2. Hukuk Dairesi 2018/1453 E. , 2018/3116 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

2. Hukuk Dairesi 2018/1453 E. , 2018/3116 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir (HMK m. 297/2). Davacı-karşı davalı kadın evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı erkek ise, 15.12.2014 tarihinde harcını yatırarak aynı hukuki sebebe dayalı (TMK m. 166/1) olarak karşı dava açmıştır. Bu halde, her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Mahkemece kurulan hükümde davanın kabulü ile boşanma davası ve fer’ileri hakkında kabul kararı verilmiş, ancak bu kararın hangi davaya yönelik olduğu anlaşılamadığı gibi, mahkeme kararında, boşanma davasının kabulü ile taleplerinin kabulüne dayanak 'vakıalar” ve kabule ilişkin gerekçeler karar yerinde gösterilmemiştir. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil dayanılan delillerde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Bu nedenle, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesine uygun olmayan, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.
2- Davalı erkeğin, kadının ziynet alacağı talebine yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
a-Anayasanın 141/3. maddesi 'Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır' buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 3. bendine göre, mahkeme kararlarında iki tarafın sav ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Somut olaya gelince; mahkeme gerekçeli kararında, davacı-karşı davalı (kadın)'m ziynet alacağı talebinin neden kabul edildiğine ilişkin hiçbir gerekçe belirtmemiş, bu husus gerekçede tartışılmamıştır. Bu haliyle karar, ziynet alacağı talebi yönünden yeterli gerekçeden yoksun olup Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/1 -c maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu bakımdan, ziynet alacağına ilişkin istekler yönünden gerekçesiz karar oluşturulması usule aykırı bulunmuştur.
b-Kabule göre de;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2.) fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında: açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Kanunun 298. maddesinin (2.) fıkrasında da gerekçeli kararın, teihim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Gerek tefhim edilen kısa kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden kabul edilen ziynetlerin değerlerinin ayrı ayrı gösterilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2/a. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.12.03.2018 (Pzt.)




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön