2. Hukuk Dairesi 2019/6657 E. , 2019/10141 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

2. Hukuk Dairesi 2019/6657 E. , 2019/10141 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma - Nafaka

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat miktarı, nafaka miktarı ve tedbir nafakasının başlangıç tarihi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında erkek tarafından dayanılmayan birlik görevlerini yerine getirmede ihmal vakıasının kadına kusur olarak yüklenemeyeceğinin, yine kadının eşinden habersiz çocuk aldırma vakıasından sonra evlilik birliğinin devam ettiğinin, bu vakıanın erkek tarafından affedildiğinin veya en azından hoşgörü ile karşılandığının bu sebeple kusur belirlemesine esas alınamayacağının anlaşılmasına göre kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın yararına hükmolunan yoksuluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
4-Davalı kadın yararına dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekiren birleşen dava tarihi olan 23.02.2016 tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.10.2019 (Salı)





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön