2. Hukuk Dairesi 2019/6526 E. , 2019/10088 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

2. Hukuk Dairesi 2019/6526 E. , 2019/10088 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstirdat

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı kadın, davalı ile 2009 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşma protokolünde evlilik birliği içinde alınan taşınmazın boşanma kararının kesinleşmesinin ardından satılacağı, satılıncaya kadar 1/2'sinin kendisi adına tescil edileceği, bu dönemde kredi geri ödemelerinin taraflarca eşit ödeneceği, satış sonrası kredi borcunun kapatılacağı ve kalan tutarın taraflar arasında eşit olarak paylaştırılacağını kararlaştırdıklarını, davalı erkeğin boşanma ile taşınmazın satıldığı süreç arasındaki zaman zarfında kendi payına düşen taksitleri ödemediği gerekçesi ile aleyhine icra takibi yaptığını, ancak davalıya borçlu olmadığını belirterek menfi tespit davası açmış, 18.04.2017 tarihli duruşmada davacı vekili icra dosyasındaki takip miktarını ödediklerini, bu nedenle ödenen miktarın istirdatına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece dava kabul edilerek Kocaeli 6. İcra Müdürlüğü'nün 2011/11131 takip sayılı dosyasında davacının yapmış olduğu 24.044 TL'nin davalı tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; tarafların TMK 166/3. maddesi uyarıca 14.12.2009 tarihinde boşandıkları, davaya konu taşınmazın 31.08.2010 tarihinde 3. kişiye satıldığı, davacı kadının 06.01.2010 tarihinde davalı erkeğin hesabına ‘Konut kredisi yarı ödemesi’ açıklaması ile 1.380 TL gönderdiği, bunun dışında dosyaya ödeme yaptığına ilişkin delil sunamadığı, kaldı ki dava dilekçesinde boşanmanın kesinleşmesinden taşınmazın satılıncaya kadar geçen süre içindeki kredi borcunun yarı bedelini ödediğine ilişkin de bir beyanda bulunmadığı, eşi ile boşanma kararından sonra 6 ay daha birlikte yaşadıklarını, davalı erkeğin konut kredisinin ödemelerini yaptığını, kendisinin de ortak çocuğun bakıcı parası ve evin giderlerini karşıladığını, taşınmazın 1/2'sinin de kendisine devredilmediğini, davalının kötü niyetli olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır. Davacı kadın, takibe konu borcu ödediğini gösterdiği delillerle kanıtlayamamıştır. Bu nedenle davasının reddi gerekir. Ancak, davacı kadın dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmıştır. İspat yükü kendisine düşen ve davasını diğer delillerle kanıtlayamayan davacı kadına talebi konusunda diğer tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılıp, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 225 ve devamı maddelerindeki yeminle ilgili usul işlemleri yerine getirilip, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.10.2019 (Pzt.)










Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön