2. Hukuk Dairesi 2020/440 E. , 2020/1390 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına gerekçede yer alan açıklamalara göre tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiğinin anlaşılmasına, hüküm fıkrasında bu madde yerine aynı kanunun 166/1. maddesinin gösterilmesinin maddi yanılgı sonucu olup bu hususun mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece 'Tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesinde yer alan üç yıllık fiili ayrılık süresinde ortak hayatın yeniden kurulmadığı' gerekçesiyle boşanmalarına karar verilmiş, “Davalı kadının ortak hayatı tesis etmekten kaçındığı, yine davalının davacıya hitaben 'Caddeler Süleyman gibi köpeklerle dolu' demek suretiyle duygusal şiddet içeren davranışta bulunduğu belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadın tam kusurlu kabul edilmiştir. Oysa, fiili ayrılığı başlatan reddedilen boşanma davasının davacı erkek tarafından açıldığı, davacı erkeğin 29.07.2010 tarihinde davadan feragat etmesi sebebiyle reddedildiği, bundan sonra tarafların bir arada yaşamadığı anlaşılmaktadır. Davacı erkeğin boşanma davasından feragati, sözü edilen davaya kadar ki olaylardan dolayı davalının kusurlu kabul edilmesine mani olur. Feragatin hasıl ettiği kesin hüküm etkisi karşısında, artık önceki olaylardan dolayı davalı kusurlu addedilemez. Mahkemece davalı kadına yüklenen diğer kusurlara davacı erkek dava dilekçesinde dayanmamış olup, dayanılmayan vakıaların hükme esas alınması mümkün değildir (HMK m. 25/1). Bu durumda reddedilen boşanma davasını açarak fiili ayrılığa sebep olan davacı erkek boşanmada tam kusurludur. Davalı kadına atfedilebilecek bir kusur gerçekleşmemiştir. Hal böyle iken davalı kadının tam kusurlu bulunması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davacı erkek boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olup, kadın boşanma sonucu eşinin maddi desteğini yitirecektir. Kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi koşulları oluşmuştur. Davalı kadının tam kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı kadının maddi tazminat talebinin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.02.2020 (Prş.)
2. Hukuk Dairesi 2020/440 E. , 2020/1390 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 51 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat