2. Hukuk Dairesi 2019/8426 E. , 2020/185 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

2. Hukuk Dairesi 2019/8426 E. , 2020/185 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; her iki boşanma davası ve ziynet alacağı davası yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; tazminatların miktarı, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ve yetkisizlik kararı sebebiyle vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenen maliki bulunduğu evi eşine sormadan satış yapmak suretiyle devrettiği ve çocuk sahibi olmak için gerekli tedavileri yaptırmadığı vakıalarının ispatlanmadığı ve buna göre bu vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceğinin ancak mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre erkeğin yine de tamamen kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olmasının yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK.m. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Davacı-karşı davalı erkeğin, mahkemece kabul edilen ve ispatlanan kusurlu davranışları davalı-karşı davacı kadının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemez. Manevi tazminata hükmedilmesini gerektirecek başka bir olayın varlığı da kanıtlanmamıştır. Salt boşanmış olmak ya da bunun sebebiyet
verdiği üzüntü de manevi tazminatı gerektirmez. Öyleyse, davalı-karşı davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır.
3-Davalı-karşı davacı kadının yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasında hastanede asgari ücretli olarak çalıştığının tespit edildiği görülmektedir. Tarafların dosyaya yansıyan birbirine yakın gelir durumları ve davalı-karşı davacı kadının sürekli gelir getiren bir işte çalışıyor olması dikkate alındığında boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden söz edilemez. Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi koşullarının davalı-karşı davacı kadın yararına gerçekleşmediği anlaşıldığından, yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasında davalı-karşı davacı kadın tarafından yetki itirazında (HMK.m.19) bulunulmuş ve süresi içinde yapılan yetki itirazı uyarınca Bursa 1. Aile Mahkemesince yetkisizlik kararı verilmiştir. Bursa 1. Aile Mahkemesine ait 2015/469 esas ve 2015/988 karar sayılı, 17.11.2015 tarihli yetkisizlik kararında, yargılama giderleri ve harcın HMK'nun 331/2. maddesi gereği görevli mahkemede değerlendirilmesine karar verilmiştir. Yetkili mahkemece, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/1. maddesi gereğince kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz hüküm kurulmaması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.01.2020 (Çrş.)







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön