2. Hukuk Dairesi 2020/5357 E. , 2020/6262 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 25.02.2020 gün ve 2020/820 - 2020/1538 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda; mahalli mahkeme ilk kararında; kısa kararda sadece tarafların boşanmalarına karar verilmiş, gerekçeli kararda ise erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının davasının kısmen kabul kısmen reddine, kadının nafaka taleplerinin reddi ile kadın yararına 10.000 TLmaddi, 10.000 TL manevi tazminata karar verilmiştir. Bu kararın davalı-karşı davacı kadın tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 26.04.2016 gün ve 2015/17119 esas, 2016/8423 karar sayılı ilamı ile; kısa kararda sadece tarafların boşanmalarına karar verildiği halde gerekçeli kararda davacı-karşı davalı erkeğin davasmın kabulü ile tarafların boşanmalarına kadının davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu, son oturumda usulüne uygun olarak tefhim edilmiş ve hukuki varlık kazanmış bir hükmün varolmadığı gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma ilamına uyan mahalli mahkemece bu kez kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki düzeltilmekle beraber yine erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının davasının kısmen kabul kısmen reddine, kadının nafaka taleplerinin reddi ile kadın yararına 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminata karar verilmiş, karar yine davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 20.12.2017 gün ve 2017/1276 esas, 2017/14958 karar sayılı ilamı ile kadının dava dilekçesinde boşanma ve ferilerine yönelik talepleri olmasına rağmen
mahkemece; gerek kısa kararda gerekse buna uygun gerekçeli kararda sadece davalı-karşı davacı kadının davasının kısmen kabulüne denilmekle yetinildiği kabul edilen hususun hangi talep veya taleplere ilişkin olduğuna hükümde yer vermemek sureti ile yasada açıklanan şekle uymayan infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm oluşturulduğu gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma ilamına uyan mahkemece bu kez davalı-karşı davacının karşı davasında nafaka, tazminat ve mal rejimine yönelik talepleri olduğu belirtilmek sureti ile davacı-karşı davalı erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadının davasının kımen kabul kısmen reddi ile kadının nafaka talebinin reddine, kadın yararına 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminata, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davasının tefriki ile eksik harçların tamamlanmadığı gerekçesi ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, hükmün davalı-karşı davacı kadın tarafından temyizi üzerine Dairemizin 25.02.2020 gün 2020/820 esas, 2020/1538 karar sayılı kararı ile “Kadına hakaret vakıasının kusur olarak yüklenemeyeceği erkeğin tam kusurlu olup aslında davasının reddi gerekmekle birlikte kadının kabul edilen boşanma davası temyizin kapsamı dışında bırakılmak sureti ile boşanma hükmünün kesinleştiği, haklılık durumuna göre yargılama giderleri vekalet ücreti yönünden karar verilmesi gerektiği ve kadın yararına tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile bozulmuş, sair istemler yönünden temyiz istemlerinin reddi ile hükmün onamasına karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2). fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilerek bir mahkeme kararında, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği açıklanmıştır. Bu düzenlemeye göre; tarafların her birinin davalarındaki talepleri ayrı ayrı değerlendirilmesi ve hüküm kısmında infazda tereddüt yaratmayacak şekilde ayrı ayrı yer verilmesi gerektiği halde davalı-karşı davacı kadının davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesiyle yetinilmesi hukuki düzenlemeye aykırıdır. Davacı-karşı davalı erkeğin dava dilekçesinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma talebine karşılık davalı-karşı davacı kadının karşı dava dilekçesinde aynı hukuki nedene dayalı boşanma ve boşanmanın feri niteliğinde nafaka ve tazminat talepleri yanında mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebi bulunmaktadır. Mahkemece yapılacak iş her iki tarafın davalarında taleplerini ayrı ayrı değerlendirmek sureti ile her bir talep hakkında verilen karara hüküm kısmında tek tek yer verilmek sureti ile karar vermektir.
Dairemizin 25.02.2020 gün 2020/820 esas, 2020/1538 karar sayılı kararı ile ilk derece mahkemesi kararında kadının davasında boşanma hükmü olmadığı halde “Kadının kabul edilen boşanma davasının temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle boşanma hükmü kesinleştiğinden bahisle erkeğin boşanma talebinin konusuz hale geldiği, bu nedenle erkeğin boşanma talebi hakkında, konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti konularında, davadaki haklılık
durumuna göre (HMK m. 331/1) karar verilmesi gerektiği” kararı doğru olmamıştır. Ne var ki ilk inceleme sırasında bu husus gözden kaçırılarak hükmün kısmen onanması kısmen bozulmasına karar verildiğinden davalı-karşı davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 25.02.2020 tarih, 2020/820 esas ve 2020/1538 karar sayılı ilamının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davalı-karşı davacının karar düzeltme isteminin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440-442. maddeleri gereğince KABULÜNE, Dairemizin 25.02.2020 tarih, 2020/820 esas ve 2020/1538 karar sayılı kısmen onama kısmen bozma ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.12.2020 (Çar.)
2. Hukuk Dairesi 2020/5357 E. , 2020/6262 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 48 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat