3. Hukuk Dairesi 2017/1272 E. , 2018/13345 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/1272 E. , 2018/13345 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



Taraflar arasındaki ...... mülkiyetinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar ... ve ... ve davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; kendisine ait 2007 model ...... plaka sayılı aracının ...... kimlikli davalı ... tarafından ...... evrakla ... isimli şahsa ... 2. Noteri ... aracılığı ile satıldığını, söz konusu işlemde davalı ...’nun kendisinin ...... bilgilerini elde ederek ...'a yardım ettiğini, aracın plakasının ......... olarak ... adına tescil edildiğini belirterek öncelikle; davaya konu aracın kendi adına tescilini, bu mümkün olmazsa tazminini talep etmiş, aracını 2011 yılından bu yana kullanamadığından doğan maddi manevi zararlarına ilişkin talep hakkını saklı tuttuğunu belirtmiş, 24.03.2014 tarihli cevaba cevap dilekçesinde ise; maddi ve manevi kayıpları, aracın üstünde biriken borçlara istinaden 22.000 TL’de tazminat talep ettiğini belirtmiştir.
Birleşen davada; davalı ...’nın asıl davalılar ... ve ... tarafından dolandırılarak davaya konu aracı satın aldığını, yargılamanın eksik olmaması amacıyla ...'nın davaya dahil edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı ...; satışı yapan şahsın kendisini ......... Atabay olarak tanıttığını, ...... Müdürlüğünden verilme 06/09/2010 tarih 7268 kayıt no.lu ...... cüzdanı ile işlem yapıldığını, ortada iğfal kabiliyeti bulunan bir belgeye dayalı olarak yapılan bir işlem söz konusu olduğunu, bu nedenle illiyet bağının kesildiğinden sorumluluğunun bulunmadığını, davacının ......lik nedeniyle henüz bir zararının doğmadığını savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ...; eldeki dava kapsamında kendisinin herhangi bir mağduriyete yol açmadığını, davacı ve davalı noterin sorumluluğu bulunduğunu, olayla ilgili devam eden ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/408 E. sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Birleşen davalı ... davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
Mahkemece; asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne, davaya konu ......... plaka sayılı ......... şasi numaralı davalı ... adına ......te kayıtlı olan aracın mülkiyetinin davacı ...'a ait olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm; davacı, davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Bir hükmün hangi hususları içermesi gerektiği HMK’nın 297. maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Anılan madde uyarınca mahkemece, taleplerin hepsi hakkında karar verilmesi gerekir. Mahkemenin taleplerden biri hakkında olumlu veya olumsuz hiçbir karar vermemiş olması halinde hakkında karar verilmemiş olan talep, zımnen reddedilmiş sayılamaz. Çünkü, bu talep hakkında ortada olumlu veya olumsuz bir mahkeme kararı yoktur.
Diğer taraftan, 6100 sayılı HMK'nun 141 .maddesine göre; Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler.
Somut olayda; davacı taraf cevaba cevap dilekçesi ile maddi ve manevi kayıpları, aracın üstünde biriken borçlara istinaden 22.000 TL’de tazminat talep ettiğini belirtmiş bulunmasına rağmen, mahkemece davacının bu iddiasına ilişkin olarak inceleme ve araştırma yapılmamış, gerekçeli kararda bu hususa değinilmemiş, bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.
Hal böyle olunca mahkemece; davacı tarafın maddi manevi tazminat talepleri üzerinde de durularak yapılacak yargılama neticesinde varılacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön