3. Hukuk Dairesi 2018/4078 E. , 2018/12119 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 16.09.2006 tarihinde yangın çıktığını, etrafta yapılan araştırma sonrasında yangının davalılardan ...’e ait evin yakınlarında başladığı, ...'in evinin etrafını tel örgü ile çevirmek amacıyla üç işçi çalıştırdığı, bu işte çalışan davalılardan ..., ... ve ... verdikleri ifadelerinde evin etrafına tel çit yaparken kaynak makinesinden çıkan çapak ve kıvılcımların otları tutuşturduğunu beyan ettikleri, olay mahallinde yapılan incelemede yangının ormana çok yakın bir mesafede olduğu, yangının ormana sirayet etmediği için kamu davası açılmadığını ancak yangın söndürme ekipleri ve helikopterin 50 dakika çalıştıklarını ileri sürerek idarenin uğradığı zarara karşılık toplam 4.303,76 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ...; ... kasabasında evi bulunmadığını, diğer davalıları tanımadığını, tel örgü çevirmesi ile ilgili bir iş vermediğini, olay mahallinde çalıştıklarından haberi bulunmadığını, istihdam da etmediğini, ancak arsasının etrafındaki tel çitleri olaydan çok önce dava dışı bir şirketten satın aldığını ve tellerin araziye monte edilmesi işini bu şirketin üstlendiğini, kendisinin istihdam eden sıfatı ile sorumlu olmadığını, BK 55. maddesindeki şartların oluşmadığını, olayın oluş şekline göre kendisine ait arsa ile otların yandığı yerin arasında yol bulunduğundan kaynak makinesi kıvılcımından kaynaklanmasının da mümkün olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.Davalılar ... ve ...; oğulları olan ...’ın zararla ilgisi olmadığını, kendisinin davalı ...'un yanında çalıştığını, davayı kabul etmediklerini beyan etmişlerdir.Davalı ...; ...'in boş arazisinin etrafına tel çit yaparken bulundukları yerin 20 metre kadar uzağında yanında bulunan çocukların uyarması ile yangın çıktığını gördüğünü, hemen olay yerine söndürmek için gittiğini, jandarmaya itfaiyeye orman idaresine durumu hemen bildirdiğini, meydana gelen yangınla herhangi bir ilgisi olmadığını, davalı ...'i şahsen tanımadığını, daha önceden iş yaptığı dava dışı ... şirketinin tel örgü işi var yapar mısın demesi üzerine bu şirket ile anlaşma yaparak işe başladığını bu olaydan sonra arazinin ...'e ait olduğunu öğrendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece; olay tarihinde meydana gelen yangının ... 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/660 esas sayılı dosyasında da belirlendiği üzere davalı ...'un iş makinesi ile çalışırken taksirle yangına sebebiyet vermesi sonucu meydana geldiği, davacı Orman İdaresinin yangına müdahale ederek söndürmesi nedeniyle meydana gelen masraflar toplamının yangın hasar raporu ve bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 4.303,76 TL olduğu, davalılardan ... ve ...'ın olayın meydana gelmesinde bir kusurları olmadığı, davalı ...'in diğer davalı ...'a doğrudan iş yaptırdığı ve işveren sıfatının bulunup bulunmadığının tespit edilemediği, bu nedenle kusursuz sorumluluğundan da bahsedilemeyeceği, sorumluluğun ...'a ait olduğu gerekçesi ile davanın ... yönünden kabulü ile 4.403,76 TL tazminatın olay tarihi olan 16.09.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı kuruma verilmesine, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) BK'nun 55/1.maddesine göre; ''Başkalarını istihdam eden kimse, mahiyetinde istihdam ettiği kimselerin ve amelesinin hizmetlerini ifa ettikleri esnada yaptıkları zarardan mesuldür. Şu kadar ki, böyle bir zararın vuku bulmaması için hal ve maslahatın icabettiği bütün dikkat ve itinada bulunduğunu yahut dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna mani olamıyacağını ispat ederse mesul olmaz.'' ( TBK m.66 )Yangın tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 55.maddesi hükmü gereğince adam çalıştıranın sorumlu tutulabilmesi için; zararın çalışanın hukuka aykırı eyleminden doğması ve zarar ile çalışanın eylemi arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir.
Sorumluluk Hukukunun önemli ögelerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur.Adam çalıştıran, görülecek işe uygun fikri, mesleki bilgi ve yeteneklere sahip bir kişi seçmekle yükümlüdür. Seçeceği yardımcı kişinin göreceği iş için vasıflı, yeterli eğitim görmüş, yeni bilgi, yöntem ve tekniği, özümsemiş ve izlemiş olmasını arayacaktır (Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Prof. Fikret Eren, Cilt: 2-4 bası, sh.160). (HGK. 15.06.1994 gün ve 11-178 K.). Davalının bu en basit tedbirlere başvurmaması objektif özen görevini açıkça kötüye kullandığını kanıtlayan deliller olarak görülmelidir. Davalı, adam çalıştıran sıfatıyla sorumluluktan kurtulabilmesi için, gerekli özeni göstermiş olması halinde de zararın gerçekleşeceğini ispat etmesi icap etmesi gerekecektir.Bilindiği gibi adam çalıştıranın sorumluluğu bir kusur sorumluluğu olmayıp, olağan sebep sorumluluğudur. Burada yasa adam çalıştırana genel nitelikte objektif bir özen yükümlülüğü, bir gözetim ödevi yüklenmiştir. Adam çalıştıranın sorumluluğu kendisinin veya emrinde çalışan yardımcı kişinin kusurlu olup olmamasına bakılmaksızın, kusurdan bağımsız olarak doğmaktadır. Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlaliyle meydana gelen zarar arasında, uygun illiyet bağının bulunması yeterli kabul edilmiştir.Davada, dosya arasında bulunan ... 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/660 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalılardan ...’un 09.02.2007 tarihinde polise verdiği ifadesinde; ‘’...16.09.2006 tarihinde ... bizden kendisine ait olduğunu söylediği ilimiz ... Beldesi, ... Mevkiinde bulunan arazisinin çevresine tel örgü çekmemizi istedi. Biz de arkadaşlarım ... ve ... ile kabul ettik ve anlaştığımız ücret karşılığında belirtilen yere giderek çalışmalarımıza başladık...’’ şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır.O halde mahkemece; BK'nun 55. (TBK md. 66 ) maddesi ile ilgili yukarıdaki açıklamalar göz önünde bulundurularak davalı ...’un belirtilen polis ifadesi üzerinde durulup varılacak sonuç dairesinde hüküm kurulması gerekirken bu husus hiç tartışılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle temyiz eden davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2018/4078 E. , 2018/12119 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 105 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 159 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat