3. Hukuk Dairesi 2017/2539 E. , 2018/11344 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/2539 E. , 2018/11344 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, laboratuvar ve röntgen birimlerinde görevli personele 2009 şubat - 2010 temmuz döneminde yüksek katsayı üzerinden döner sermaye ek ödemesi yapıldığının, teftiş raporunda belirlendiğini, bu nedenle fazla ödemenin tahsili için davalıya karşı başlatılan icra takibine davalının itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, esastan da reddinin gerektiğini belirtmiştir .
Mahkemece, davacının zarara uğradığını raporun düzenlendiği 14.07.2011 tarihinde öğrendiği gerekçesi ile davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağı ilişkin olduğundan zamanaşımı definin buna göre çözümlenmesi gerekir.
BK 66. maddesinde yeralan düzenlemeye göre, iade alacaklısının geri alma hakkının varlığını öğrenmesinden itibaren 1 yıl ve herhalde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren 10 yıl sonra nedensiz zenginleşmeden doğan iade istemi zamanaşımına uğrar. TBK 82. maddesinde ise aynı ilkeler benimsenmiş, ancak 1 yıllık süre 2 yıl olarak kabul edilmiştir. Bir yıllık sürenin başlaması için, iade alacaklısının kendisi aleyhine zenginleşen kişiyi ve zenginleşmenin kapsamını (nedensiz olarak uğranılan malvarlığı azalmasını) bilmesi aranmalıdır. Zira, davalının zenginleşmesinin, davacının hukuk alanının ihlali sonunda elde edildiği bilinmeden dava açılamaz. Kamu kurumlarında ise öğrenme tarihi olarak, dava açmak üzere onay vermeye yetkili makamın zararı, zenginleşeni ve zenginleşme miktarını öğrenme tarihi esas alınmalıdır.
O halde mahkemece yapılacak iş; zamanaşımı süresinin davacının (zarar görenin) malvarlığındaki eksilmeye yol açan eylem ve işlemin haksız olduğuna kesin olarak kani bulunduğu ve malvarlığındaki eksilmenin miktarını tam olarak öğrendiği tarihten itibaren başladığı kabul edilerek, bu ilkeye göre dava açmak üzere emir vermeye yetkili makamın davalı hakkında onay tarihi araştırılmak suretiyle sonucuna göre zamanaşımı defi hakkında bir karar vermektir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön