3. Hukuk Dairesi 2017/1033 E. , 2018/11300 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalı yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı vakfın mülkiyetinde olan ve diğer davalı şirket tarafından yapılan binaya ait istinat bahçe duvarının 31.12.2014 tarihinde yıkılması üzerine kendisine ait ... plaka sayılı aracın hasarlandığını, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1 D.İş sayılı dosyasında araçtaki hasarın tespit edildiğini, hasarın ödenmesi için davalılara ihtarname gönderdiğini, aracı 5.000,00 TL bedelle hurda olarak satmak zorunda kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle, mümkün olmadığı taktirde ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 10.06.2016 tarihinde talebini 27.500 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı Vakıf; davacının oturduğu siteye ait istinat duvarının çökmesi nedeniyle davacının aracının hasarlandığını, buna ilişkin olarak delil tespiti yaptırdıklarını, duvarın yıkılacağını önceden farketmesine rağmen yine de aracını duvarın dibine park ettiğini beyan eden davacının ağır kusurlu davrandığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalı vakfın sahibi olduğu duvarın yıkılması üzerine araçta meydana gelen hasardan davalı bina maliki vakfın sorumlu olduğunu, buna karşılık diğer davalı olan istinat duvarını inşa eden şirketin meydana gelen duvarın yıkılması olayı nedeniyle herhangi bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 27.500,00 TL'nin haksız fiilin meydana geldiği tarih olan 31/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Eğitim Kültür Hizmetleri ve Yardımlaşma Vakfından tahsili ile davacıya verilmesine, diğer davalı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Somut olayda; dava konusu olay ile ilgili olarak üç ayrı delil tespiti yaptırılıp, üç ayrı bilirkişi raporu alındığı, bunların;
a-)Davacının da bağımsız bölüm maliği olduğu ... Sitesi Kat Malikleri Yönetim Kurulu tarafından talep edilen ve karşı taraf olarak iş bu davanın davalılarının gösterildiği ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/2 D.İş.sayılı dosyasında alınan 22.01.2015 havale tarihli İnşaat Mühendisi ... tarafından düzenlenen bilirkişi raporu,
b-)Davacının da bağımsız bölüm maliği olduğu ... Sitesi Kat Malikleri Yönetim Kurulu tarafından talep edilen ve karşı taraf olarak iş bu davanın davalılarının gösterildiği ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/34 D.İş.sayılı dosyasında alınan 08.04.2015 havale tarihli İnşaat Mühendisi ...ve Jeoloji Mühendisi Sebahattin Toprak tarafından düzenlenen bilirkişi raporu,
c-)Davalı Vakıf tarafından talep edilen ve karşı taraf olarak davacının da bağımsız bölüm maliği olduğu ... Sitesi Kat Malikleri Yönetim Kurulunun gösterildiği ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/4 D.İş.sayılı dosyasında alınan 27.01.2015 havale tarihli İnşaat Mühendisi ... tarafından düzenlenen bilirkişi raporu olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda anılan bu raporlarda özetle; ... Sitesine ait duvarın tekniğe aykırı yapıldığı, demir donatısının yok denecek kadar az olduğu, su tahliyesi için barbakan bulunmadığı, Vakfa ait duvarın da tetikleyici olduğu belirtilmektedir. Mahkemece iş bu dava dosyasında alınan 14.04.2016 havale tarihli İnşaat Mühendisi ... tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda ise; Vakfa ait duvarın sonradan ve kot farkı nedeniyle ... Sitesine dit duvarın bitiminden üst kottan başlayarak yapıldığı, arkasının dolgu malzemesiyle doldurulduğu, Vakfa ait duvarın ekstra yük yüklediği, yük taşıma emniyet analizinin Davalı Vakıfça yapılması gerektiği belirtilmiş, mahkemece bu rapor esas alınarak hüküm kurulmuştur .
Buna göre, dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmakta olup, mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin, hüküm kurulmuştur.
Hâl böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddî ve hukukî olgular gözetilerek, öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında uzman üçlü bilirkişi kuruluna verilmesi, itirazları karşılayacak nitelikte ve raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde, somut verilere dayalı, gerekçeli taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2017/1033 E. , 2018/11300 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 62 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat