3. Hukuk Dairesi 2017/11580 E. , 2018/10909 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, vasiyetnamenin iptali-tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ... vekili ve davacılar ... vd. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dilekçesinde, müvekkillerinin murisinin kendisine ait taşınmazdaki hisselerini, noterden yaptığı resme vasiyetname ile davalılara bıraktığını, ancak bu tasarrufun muvazaalı olup, mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile yapıldığını,beyan ederek muvazaa sebebi ile tapunun davacıların hisseleri oranında iptali, adlarına miras hisseleri oranında tapuya tescili, olmadığı takdirde, geçersiz vasiyetnamenin iptali ve davacıların hissesine mukabil miktarda tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar savunmalarında, vasiyetnamenin iptalini gerektirecek yasal bir nedenin bulunmadığını, tenkis şartlarının gerçekleşmediğini ifade etmişlerdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazda, davanın ikamesi sırasında ve halen davalı tarafların hak ve hisse sahibi olmadıkları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 2010/11063 esas 2010/12129 karar sayılı 06/07/2010 tarihli ilamıyla;
“...O halde mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek vasiyetname ile yapılan tasarrufun tenkise tabi olup olmadığı, mirasçıların saklı paylarını aşan bir durumun bulunup bulunmadığının saptanmasından sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Söz konusu bozma ilamı uyarınca; mahkemece, murisin ölüm tarihi itibari ile terekenin toplam değeri 560.196-TL olduğu, davacıların toplam 12.283-TL’lik saklı payı ihlali göz önünde bulunduğunda terekenin değerine ve hayatın olağan akışına göre zarar verme kastının olmadığı, toplam terekenin değerinin ihlal edilen saklı paya oranının çok cüzi kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı ... sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- ) Mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. (472 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun m.17)
Miras açıldığında saklı payların karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler.
Tenkis (indirim) davası mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası kazandırmaların (teberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan öncesine etkili yenilik doğurucu (inşai) davalardandır.
Murisin ölüm tarihi itibariyle uygulanacak olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 575. (eski 743 sayılı Yasa m.466) maddesi hükmüne göre miras, mirasbırakanın ölümü ile açılır. Mirasbırakanın sağlığında yaptığı tasarruflar ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir. Muris tarafından yapılan vasiyetname yasa gereğince mutlak tenkise tabidir. Bu nedenle, vasiyette bulunanın saklı payı zedeleme amacı bulunmasa bile, murisin ölümünde saklı pay sahibi olanlar için saklı pay oranında tenkis yapılması gerekir.
O halde; mahkemece; muris tarafından yapılan vasiyetname yasa gereğince mutlak tenkise tabi olduğundan, saklı payının ihlali nedeniyle tenkise ilişkin hükümlerin uygulanarak karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile murisin zarar verme kastının olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ...’nın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2017/11580 E. , 2018/10909 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat