3. Hukuk Dairesi 2017/33 E. , 2018/10224 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 25.02.2000 tarihinde çalıştırmaya başladığı işyerinde ... numaralı sayaç no ile elektrik abonesi olduğunu, 02.08.2000 tarihinde ise işyerini ... 'e devrederek yurt dışına gittiğini, 01.06.2007 tarihinde yurda döndüğünü ileri sürerek, adına tahakkuk ettirilen 4.884,00 TL elektrik borcundan 25.02.2000 - 02.08.2000 tarihleri dışında kalan borç miktarı bakımından borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davacının aboneliğini iptal ettirmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının 24.02.2000-05.08.2000 tarihleri arasındaki elektrik tüketiminden sorumlu olduğu anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dava; abonelik sözleşmesine dayalı, elektrik borcunun tahsili amacıyla davacı aleyhine tahakkuk ettirilen borçtan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.Uyuşmazlık, aboneliği iptal ettirmedikçe fiili kullanıcının kullandığı su bedelinden abonenin de sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.Somut olayda; ... numaralı sayaç no ile elektrik aboneliğinin 09.06.1998 tarihinde dükkan sahibi ... adına olduğu, davacının iş başlangıç tarihinin 24.02.2000, elektrik aboneliği sözleşmesinin tarihinin ise 21.04.2000 olduğu, dava dışı ... 'e işyerinin 05.08.2000 tarihinde devredildiği, ayrıca, dosya içerisinde aboneliğin 13.12.2004 tarihinde ... adına yapıldığı anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre, abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz gibi abonelik bedellerinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur.Bu durumda, aboneliğini iptal ettirmeyen davalı abonenin sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, aynı ilkeler HGK 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K.sayılı kararında da benimsenmiştir.
Bu itibarla mahkemece, davacının aboneliğini devam ettiği tarihler olan 21.04.2000-13.12.2004 tarihleri arası sözleşme nedeniyle sorumluluğunun bulunduğunun kabulü ile davaya konu edilen elektrik tüketim bedellerinden fiili kullanıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olacağı gözetilip, belirtilen tarihler dışında kalan tahakkuk dönemine ilişkin miktar belirlenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2017/33 E. , 2018/10224 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 1 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 38 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat