3. Hukuk Dairesi 2016/21826 E. , 2018/8893 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/21826 E. , 2018/8893 K.


'İçtihat Metni'

.....

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, 2008 yılında inşaatı süren villası için elektrik abonesi olduğunu, 2013 yılına kadar evin kullanılmadığını, 07.03.2013 tarihinde arızalı olması nedeniyle sayacı değiştiren davalı ..... 2008-2013 yıllarına ilişkin tüketim bedeli tahakkuk ettirdiğini, faturaya itiraz ettiğini, davalının icra takibi başlatması nedeniyle davalıya ödeme yaptığını, beş yıl işlem yapmayan davalının kusurlu olduğunu ve ödediği 8.923,77 TL nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte istirdadını talep ve dava etmiştir.
Davalı, sayacın arızalı olması nedeniyle fatura edilemeyen 2008-2013 arası elektrik tüketim bedeline ilişkin faturanın, mevzuata uygun olarak tahakkuk ettirildiğini, davacının bu süre içinde konutun boş olduğunu ispatlaması gerektiği savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne ile, 6.894,77 -TL nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- HMK'nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca hakim; çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakim, kendisinin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurur. Bu nedenle, bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında, özel ve teknik bir bilgiye sahip olması, başka bir deyişle o konuda uzmanlaşmış olması gerekir.
./..
-2-


HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamada; davacının 2008-2013 yılları arasında tüketim bedeli olarak tespit edilen 2.029,00 TLnin, davacı tarafından davalıya ödenen toplam ( tüketim bedeli, gecikme zammı, gecikme zammı KDV, ilk masraflar, icra tahsil harcı, icra vekalet ücreti, icra sonrası faiz, icra sonrası faiz KDV si dahil) 8.923,77TL den çıkarılarak, davacının 6.894,77 TL fazla ödediğinin tespit edildiği, hesap edilen tüketim bedeli üzerinden gecikme zammı ve gecikme zammı KDV sinin alınıp alınmayacağı hususunun ilgili yönetmelik hükümlerine göre değerlendirilmediği ve davacının sorumlu olduğu bedel üzerinden, icra masraf, harç ve vekalet ücretine ilişkin hesaplama yapılmadığı anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, bilirkişiden, davacıya ait hesap edilen elektrik tüketim bedeli üzerinden gecikme zammı ve gecikme zammı KDV sinin alınıp alınamayacağı hususunun, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine göre değerlendirilerek, tespit edilen bedel üzerinden, davacının sorumlu olduğu icra masraf, harç ve vekalet ücretinin hesaplanarak, davacının fazla ödediği tutarın belirlenmesi konusunda, denetime elverişli bir rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre hükmün gerekçesi ile sonuç kısmı birbiri ile çelişmemelidir. Temyize konu kararın gerekçe kısmında, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu, davacının 2.029 TL fazla ödeme yaptığının tespit edildiği ve bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulduğu belirtilmesine rağmen, hüküm kısmında 6.894,77 -TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi doğru olmamıştır.


./..
-3-


SONUÇ: Yukarıda 1.bentte belirtilen nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte belirtilen nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


......
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön