3. Hukuk Dairesi 2016/21815 E. , 2018/8866 K.
'İçtihat Metni'
......
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın asıl dava yönünden kısmen kabulüne, karşı dava yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile nişanlandıklarını, davalı tarafından nişanın bozulduğunu, davalıya taktığı yüzük, küpe, bilezikler, saat ve altınları nişan hediyesi olarak verdiğini, ancak nişanın bozulmasından sonra hediyelerin iade edilmediğini belirterek hediyelerin tutarı olan 15.580 TL maddi tazminatın 10.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, aralık ayının 19 ve 20'sinin düğün günü olarak kararlaştırıldığını, düğüne az bir süre kala davacı tarafça nişanın bozulduğunu, nişanda gelen hediyelerden bir kısmı olan 2 yarım ve 16 çeyrek altının bozdurularak bir bilezik yaptırıldığını, kalan kısmının davacı tarafından alıkonulduğunu, nişanı bozma sebebi olarak davacının istemediğinin söylendiğini, sonradan davacının başkası ile nişanlandığını, davacı nişanı kendisi bozduğundan ve zararını ispat edemediğinden asıl davanın reddi ile karşı davası ile; nişanın davacının kusuru nedeniyle bozulmuş olması ve nişanın bozulması sebebiyle yaşadığı psikolojik çöküntü, duyduğu elem ve ızdırap neticesinde 15.000 TL manevi tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne, davalıya takılan 7 adet (19'ar gram) bileziğin, 1 çift küpenin ve 1 adet kol saatinin davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bunlara karşılık 12.802,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, karşı dava yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
./..
-2-
Uyuşmazlığın, asıl davada nişan hediyelerinin iadesi istemine, karşı davada manevi tazminata ilişkin olduğu görülmüştür.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı/karşı davacı vekilinin karşı davaya yönelen tüm, asıl davaya yönelen davanın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Nişan hediyelerinin iadesine ilişkin temyiz itirazlarının değerlendirilmesi sonucunda;
6100 sayılı HMK'nın 26.maddesi (HUMK’nun 74. maddesi) hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
Aynı kanunun 141/2.maddesinde ise 'İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.' şeklinde düzenlenmiş olup, 176.maddesinin 1.fıkrasında ise, ıslah 'Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.' şeklinde ıslahın kapsamı belirlenmiştir.
...nun 26.09.2011 tarih, 2011/1-364 E.-2011/453 K.sayılı ilamında 'Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır.' ilkesi benimsenmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; asıl davada davacı tarafın dava dilekçesinde; sadece ziynet eşyalarının bedeline ilişkin talepte bulunduğu, aynen iadeye yönelik talepte bulunmadığı, halde davalı vekilinin mazeretli bulunduğu karar duruşmasında, davacı vekili tarafından dava konusu ziynetlerin aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesi istenilmiş, mahkemece, ıslah ve karşı tarafın muvafakatı bulunmadığı halde talep aşılacak şekilde ziynet eşyalarının aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde bedeline yönelik hüküm kurulmuştur
O halde, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davacının ziynet eşyalarının bedeline yönelik talebinin olduğu aynen iade talebinde bulunmadığı gözetilerek taleple sınırlı olarak hüküm kurulması gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 20.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
........
3. Hukuk Dairesi 2016/21815 E. , 2018/8866 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 58 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 61 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 54 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 40 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 47 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 69 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat