3. Hukuk Dairesi 2017/3574 E. , 2018/8768 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/3574 E. , 2018/8768 K.


'İçtihat Metni'

........

Taraflar arasındaki alacak ve tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, .... ili ..... mah. ..... bulvarı 6351 ada 1 parselde bulunan dava konusu taşınmazda kiracı olduğunu, gayrimenkulün maliki tarafından ruhsata hazır hale getirme işleminin yapılamamasından dolayı 30.8.2011 tarihinde taşınmazı boşaltmak zorunda kaldığını ve peşin olarak ödediği bir yıllık kira bedelinden kullanılmayan aylara ait kısmın 30/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile, gayrimenkulün çevre duvarının kendisi tarafından yapılmasından dolayı duvar yapımı için yapılan harcamaların tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davacının işyerini kendisine ait hurda eşyalarını koymak için kiraladığını ancak davacının burada hurda olan eşyaları satmaya başlayınca belediyece ruhsatsız yerde ticaret yapılamayacağı için faaliyetten men kararı verdiğini, kiralananın etrafının biriket duvarla çevrili olup demir kapısı bulunduğunu, davacının ise muvafakat almadan demir kapıyı iptal ettirerek duvarın üzerine üç kat daha biriket duvar yaptırdığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; taşınmazın depo olarak kiralandığı anlaşılmakla subut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Sıfat, davanın tarafı ile dava konusu hak arasında 'hak ilişkisine dayalı bağ' dır. Taraf ve dava ehliyeti; davanın tarafları ile ilgili olduğu halde sıfat dava konusu hakka ilişkindir.
.......


Mahkeme önünde, maddi hukuka dayalı hakkına dair uyuşmazlığın çözümünü ve himayesini isteyen kişi davacı, kendisine karşı hakkın himayesi istenen kişi de davalıdır. Davacı, dava konusu hakkın sahibi, davalı ise hakka uymakla yükümlü olan ve bu hakkı ihlal ettiği düşüncesi ile kendisine karşı hakkın himayesi istenen kişidir. Bir davada, davacı ve davalı sıfatının kime ait olduğu tamamen maddi hukuka göre belirlenir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler şeklen taraf ise de hakkın sahibi veya kendisine karşı hakkın himayesi istenmesi gereken kişiler olmadıkları belirlenir ise davanın sıfat yokluğundan (husumetten) reddi gerekir. Husumetten red kararı usule ilişkin bir karar olmayıp; davada taraf olarak gösterilenlerden birinin taraf sıfatının bulunmadığını belirleyen esasa ilişkin bir karardır. Husumetten red kararı, davada taraf olarak gösterilenler arasında kesin hüküm teşkil eder.
Uygulamada sıfat yerine genel olarak 'husumet', davacı bakımından 'aktif husumet ehliyeti', davalı bakımından 'pasif husumet ehliyeti' tabirleri kullanılmaktadır.
Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bir husustur.
Somut olayda; davaya konu edilen 10.07.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi incelendiğinde, kiraya verenin davalı ... olduğu, kiracı olarak ise, sözleşmenin ön yüzüne......yazıldığı, ikinci sayfadaki imza kısmının ise anılan şirketin kaşesi üzerine tek imza atılmak suretiyle imzalandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kiracının şirket olduğunun kabulü gerekir. Dava ise ... tarafından kendi nam ve hesabına açılmış olup, kiracı olmadığı anlaşılan davacının kendi adına kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsilini istemesinde aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


......

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön