3. Hukuk Dairesi 2016/20849 E. , 2018/8623 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/20849 E. , 2018/8623 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili ; davalının işlettiği ticarethanede muhtelif tarihlerde ......... tükettiğini, bundan kaynaklanan alacağın tahsili için ......... 25. İcra Müdürlüğü'nün 2013/17387 sayılı dosyasında davalı aleyhine takip başlattıkları,davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin işyerini 12.06.2012-20.12.2013 tarihleri arasında kiracı olarak kullandığını, bu tarihler dışında sorumluluğunun bulunmadığını, kaçak kullanımın olmadığını, tutanaklarda dahi sayaca herhangi bir müdahale bulunmadığının belirtilmekte olduğunu, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile; ......... 25. İcra Müdürlüğü'nün 2013/17387 sayılı dosyasından davalının 7.620,74 TL TL asıl alacak ve 401,62 TL işlemiş avans faizine itirazın iptali, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 s.TMK m.6).
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, elektrik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 18.06.2015 tarihli raporda; 11.06.2012 tarihli ilk tutanağın usulüne uygun düzenlenmediği, belirtilen tarihten önce mühürleme tutanağı bulunmadığı, 26.03.2012 tarihli kaçak tutanağının da E.P.M.H Yönetmeliğine ve usulüne uygun düzenlenmediği, bu nedenle kaçak uygulaması yapılamayacağı belirtilerek ödenmesi gereken tutar 7.620,74 TL olarak saptanmıştır.
Davacı taraf; dava konusu 26.03.2012 tarihli ......... tespit tutanağındaki 2012 yılının sehven yazıldığını,gerçek tutanak yılının 2013 yılı olduğunu,mart 2012 tarihli bir tutanağa, haziran 2012 yılı olarak mühürleme tarihini yazmanın mümkün olamayacağını beyan etmiştir. Bu durumda ispat yükü tutanaktaki tarihin yazılan tarihten farklı olduğunu iddia eden davacı taraf üzerinde olup, dava konusu tutanağın 2013 yılında düzenlendiğini ispatlamakla yükümlüdür.
Davalı taraf ise her ne kadar işyerini 12.06.2012 tarihinde kiracı olarak kullanmaya başladığını iddia etmiş ise de , bahse konu 26.03.2012 tarihli tutanakta davalı ... Yalçına ait kaşe olduğu anlaşılmaktadır .
Mahkemece,ispat yükü davacıda olup, dava konusu tutanağa ilişkin tutanak yılının yanlış yazıldığına ilişkin davacının ibraz ettiği belgeler değerlendirilmemiş, ispatlanıp ispatlanmadığı belirlenmemiş, sadece bilirkişi raporuna atıf yapılarak hüküm kurulmuştur.
O halde mahkemece, ispat yükünün davacı üzerinde olduğu gözetilip, dava konusu tutanağa ilişkin tutanak yılının yanlış yazıldığının davacı tarafından ispatlanıp ispatlanmadığı yönünde değerlendirme yapılarak, dava konusu tutanağa ilişkin tutanak yılının yanlış yazıldığının davacı tarafından ispatlanması halinde, görevlendirilecek başka bir uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön