3. Hukuk Dairesi 2016/19536 E. , 2018/7641 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/19536 E. , 2018/7641 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı ile yaptığı 04.07.2001 tarihli adi ortaklık sözleşmesine göre, villa sitesi inşaatının taraflar arasında ortak yapılacağının kararlaştırıldığı, ancak davalının ortaklığa ait yükümlülüklerini yerine getirmediğini beyan ederek taraflar arasındaki adi ortaklığın feshi ve tasfiyesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacı ile yaptıkları ortaklıkta adi ortaklığın temsili ile hesaplarının tutulmasının kendisine bırakıldığını, satılan bir villanın bedelini sözleşmeye aykırı olarak davacının aldığını, davanın kötü niyetli ve zamansız olarak açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile, tasfiye memuru ... tarafından düzenlenen 02/08/2012 tarihli raporda belirtildiği şekilde adi ortaklığın maddi değerinin villa değeri 500.000-TL + ... borcu 232.000-TL olmak üzere 732.596-TL olarak kabul edilmesine, Adi ortaklığın 732.592-TL olarak tespit edilen maddi değerinden davacının 412.219-TL tutarındaki alacağı çıkarıldığında geriye kalan 310.377-TL nin ortaklar arasında %50’şer hisseleri oranında paylaştırılmasına, davacı ...'ün adi ortaklıktan alacağının 577.450-TL olarak tespit edilmesine, davalı ...'nın adi ortaklığa borcunun 77.408-TL olarak tespit edilmesine, adi ortaklığa ait 2 adet villanın (12 ve 18 nolu villaların) tasfiye kapsamında davacının ortaklıktan 577.450-TL alacaklı olduğundan, bu taşınmazların davacıya aidiyetine, bu taşınmazların kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince arsa sahiplerinden kendi adına tescil hakkı bulunduğuna, tescil işlemi yapıldıktan sonra bu taşınmazların satışının tasfiye memuru ... tarafından satışının yapılarak, 02/08/2012 tarihli raporda belirtildiği şekilde, ortakların alacaklarının ve borçlarının tasfiye edilmesine, böylece adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 14.05.2013 tarih ve 2013/4189 Esas, 2013/8289 Karar sayılı ilamı ile “...Bütün bu açıklamalar ışığında, taraflar arasında düzenlenen 04.07.2001 tarihli villa sitesi inşaatı ortaklık sözleşmesi taraflar arasında geçerli bir adi ortaklık ilişkisinin kurulduğunun kabulü zorunlu olup, uyuşmazlığın yukarıda açıklanan ve maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözümlenmesi gerekirken, mahkemece, değinilen bu yönler dikkate alınmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Dosya içindeki bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
Somut olayda; inşaatın %94 seviyesinde olduğu yapım için kalan bedelin tayini ile her iki şerikin borcu olduğu kabul edilerek sonuca ulaşılmalıdır.
Davacı ... 9 nolu villayı 171.000 TL satış bedelini villanın satım tarihindeki değerinin belirlenip davacı ... borçlu olduğu hususu anlaşılmaktadır.
Her bir şerikin yapı maliyetine katkısı belirlenerek firma kasasından alınan avansları, tapu payı alacakları bulunmak suretiyle ortaklık hisselerine göre taraflar tayin edilmelidir.
Davacı davalının adi ortaklık içerisinde tasfiye listesinde belirtilen 2 nolu villanın tespit hükmü tasfiye ve sonucuna uygun bir neticeyi hasıl etmez. Oysa hükümde tasfiye değil tespit hükmü kurulmuştur.
Bu bağlamda mahkeme, tasfiye için yukarıda belirtilen hususlara değinecek uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak tespit değil sonuç doğuracak tasfiyeye karar verilmelidir.' gerekçesi ile hüküm bozulmuştur.
Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda; 12 ve 18 nolu villaların 06/01/2015 günü ... adına tescil edildiği ve 9 nolu meskenin ... tarafından satıldığı kabul edilerek, Davacı ...'ün adi ortaklığa 250.955,06-TL borçlu bulunduğu, bu borç tutarından 02/01/2015 tarihli protokol ile davacı tarafından ödenen 48.000,00-TL'nin tenzili sonucunda borç tutarının 202.955,06-TL olduğu, tarafların bu güne kadar anlaşamadıkları göz önünde tutularak adi ortaklığının fesih ve tasfiyesine, tasfiye hesabına göre davalının adi ortaklıktan 202.955,06-TL alacaklı olduğu anlaşıldığından, 202.955,06-TL'nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında dava dışı üçüncü şahıslara ait arsa üzerinde inşaat yapımına ilişkin 04.07.2001 tarihli villa sitesi inşaatı sözleşmesi imzalanmış olup, yapılan ortaklık sözleşmesi üzerinde bir uyuşmazlık yoktur. Dairemiz 14.05.2013 tarih ve 2013/4189 Esas, 2013/8289 Karar sayılı ilamında taraflar arasındaki adi ortaklığa ilişkin tasfiyenin ne şekilde yapılacağı açıkça belirtilmiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyulmakla birlikte bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.). Bu ilke, kamu düzeni ile ilgili olup; Yargıtay'ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.(Aynı yönde HGK.nun 26.2.1986 gün ve 1986/1-50 E.-174 K.; 11.5.1994 gün ve 1994/8-252 E.-314 K.; 1.12.1999 gün ve 1999/18-1041 E.-1006 K.; 11.5.2005 gün ve 2005/2-315 E.-333 K.; 27.09.2006 gün ve 2006/19-635 E.-573 K. sayılı ilamları). Mahkemece, ortaklığın tasfiyesi için ortaklığın sona erdiği tarih itibariyle, ortaklığın harcamalarıyla ilgili yönetici ortaktan hesap istenmeli, hesap listesinin verilmemesi halinde yönetici ortağın hesap vermekten kaçındığı kabul edilmeli, hesap listesinin üzerinde uyuşmazlık çıkması halinde taraflardan delilleri sorularak toplanmalı, ortaklığa ait tüm gelir gider hesabı çıkarıldıktan, ortaklığın tüm aktif ve pasifi kesin olarak belirlendikten sonra konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu aracılığıyla verilen hesap listesinin sunulan belgeler ile inşaatta yapılan imalatlarla uyumlu olup olmadığı belirlenerek denetim sağlanmalı, ortaklığa kalan bağımsız bölüm ve dairelerin, karar tarihine en yakın tarih itibariyle değeri belirlenmeli, ortaklığın varsa üçüncü kişilere veya kurumlara olan borçları ortaklığın aktifinden mahsup edilmeli, ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslarla, ortaklık için yapmış oldukları masraflar ve vermiş oldukları sermaye iade edildikten sonra taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olarak ortaklara paylaştırılması gereken miktar belirlenmeli, bu aşamalardan sonra, tasfiye memurunun yaptığı tasfiye işleminin sonuç bilançosuna göre mahkemece (HMK.297 madde uyarınca) tarafların hak ve yükümlülüklerini saptayıp tasfiye işlemini sonlandırmalı ve bu doğrultuda hüküm kurulmalıdır.
Kaldı ki kabule göre de, yapılan tasfiye işleminin sonuç bilançosuna göre davacının bir alacağı tespit edilmez ise davanın reddine karar verilmelidir.
Mahkemece, Dairemiz 14.05.2013 tarih ve 2013/4189 Esas, 2013/8289 Karar sayılı ilamında açıklanan yöntem izlenerek adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerekirken, ortaklığın fesih ve tasfiyesine uygun olmayacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön