3. Hukuk Dairesi 2016/20945 E. , 2018/7622 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/20945 E. , 2018/7622 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalıya ait köpeğin ısırması nedeniyle yaralandığını ve kuduz aşısı yapıldığını olay nedeniyle davalının aleyhinde açılan ceza davası neticesinde mahkumiyetine karar verildiğini, olay nedeniyle üzüldüğünü ve köpek fobisi oluştuğunu ileri sürerek, 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 5.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 22/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Dava; BK'nun 56. maddesinde (TBK. m. 67'de) düzenlenen hayvan sahibi ve idare edenin kusursuz sorumluluğuna dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.
818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47. Maddesi (6098 satılı Türk Borçlar Yasası'nın 56/2.maddesi) gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K'nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir.
Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir ( Hukuk Genel Kurulunun 28.05.2003 gün 2003/21-368-355 ve 23.06.2004 gün 2004/13-291-370 sayılı kararları )
Dosyanın incelenmesinde; davalı ... 'in bakım ve idaresinde olan köpeğin, ısırması sonucunda davacının yaralandığı, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 15/09/2015 tarih 2014/503 Esas 2015/254 Karar sayılı kararıyla davalının davacıya karşı taksirle yaralama suçu işlediği gerekçeyle adli para cezasına hükmedildiği, kararın 15/09/2015 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Dava konusu olayda, manevi tazminat yönünden; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, olayın niteliği, davacı üzerinde oluşturduğu elem ve ızdırap ile, günün ekonomik koşulları nazara alındığında manevi tazminat miktarının fazla olarak tayin olunduğu açıktır.
O halde, mahkemece; daha az oranda bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön