3. Hukuk Dairesi 2017/6550 E. , 2018/7137 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davalının davacılara ait taşınmazda 01.10.2006 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, davalının kira borcunun bir kısmını eksik bir kısmını ödememesi nedeniyle davalı aleyhinde ... 11. İcra Müdürlüğünün 2015/35474 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının borca itiraz ederek takibi durduğunu ve otuz günlük yasal süre içinde de ödeme yapmadığını, borçulunun itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline, davalının %20 'den az olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı; kira bedellerinin taraflar arasındaki anlaşma uyarınca bir kısmının bankaya yatırıldığını, bir kısmının ise elden ödendiğini, icra takibinde talep edilen kira bedellerinin fahiş olduğunu, 2009 Yılında başlayan dönemin kira bedelinin 800 TL, 01.10.2010 sonrası kira bedelinin 900 TL, 2011 Yılında başlayan dönemin kira bedelinin 1.100 TL, 2012 Yılında başlayan kira bedelinin 1.200 TL, 2013 Yılında başlayan dönemin kira bedelinin 1.500 TL, 2014 Yılında başlayan dönemin kira bedelinin 1.500 TL olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davalının kira sözleşmesine göre kira bedellerini ödediği, 01.10.2006 tarihinden sonra kira tespit davası açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı ile davacıların miras bırakanı arasında düzenlenen takibe dayanak 01.10.2006 başlangıç tarihli 01.06.2008 bitiş tarihli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar bölümü 22. Maddesinde; 01.06.2007 tarihinden itibaren kira bedelinin 900 TL olarak ödeneceği, 23. maddesinde;
kira parasının her yıl TEFE+2 ilave ile artırılacağı belirtilmiştir. Özgür irade ile kararlaştırılmış olan bu şart geçerli olup tarafları bağlar ve yenilenen kira dönemlerinde de geçerliğini sürdürür. Ancak 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun yürürlüge girdiği 01.07.2012 tarihine kadar sözleşmedeki artış şartı geçerli olup, taraflar arasında karşı çıkılmayan yazılı bir kira sözleşmesi olup bu sözleşmede hangi oranda kira parasının artırılacağı açık ve belirgin şekilde belirtildiğine göre, uyuşmazlığın sözleşme hükümleri çerçevesinde çözülmesi gerekir. Davacının artış şartı uygulanmadan ödenen kira paralarını ihtirazi kayıt koymadan alması, kira parasının davalının ödediği miktarda belirlendiği konusunda bir anlaşmanın varlığını göstermez ve davacının artış şartı uyarınca fark kira alacağını istemesine engel teşkil etmez. Bu durumda; davacıların talebi aşılmadan, talep edilen aylık kira bedelinin 01.07.2012 tarihine kadar olan aylara ilişkin sözleşmede kararlaştırılan artış şartına uygun olarak tespit edilmesi bu tarihten sonraki kira bedelinin ise TBK'nun 344.maddesi hükmü esas alınarak üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla hesaplanarak alacak miktarının belirlenmesi ve davalının ödemeleri de dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kira tespit davası açılmadığı gerekçesi ile ve davalının talep edilen kira bedellerini ödeyip ödemediği üzerinde de durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2017/6550 E. , 2018/7137 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat