3. Hukuk Dairesi 2016/20345 E. , 2018/7010 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/20345 E. , 2018/7010 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı hakkında kaçak elektrik tutanağı düzenlendiğini, borcun ödenmediğini, başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir .
Davalı, cevap dilekçesi sunmamış, bilirkişi raporuna itiraz ettiği dilekçesinde de davanın zamanaşımına uğradığını, hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeni ile düştüğünü, açılan kamu davasının yargılaması sürerken 25/03/2011 tarihinde davacı hesabına 10.836.00.- TL ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir .
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalının 141.535,26 TL için yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 12.10.2011 tarih, 2011/7-690 E. - 2011/617 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi, davalının sözleşme yapmaksızın hizmetten yararlanmış bulunması sonucunda, taraflar arasındaki dürüstlük ilkesine uygun olarak “sözleşme benzeri” bir borç ilişkisinin kurulduğu kabul edilmeli ve davacı kurumun bu gibi durumlarda belirlediği kurallara uygun bedelin davalı tarafından ödenmesi, bu sonuç için sunulan edimden davalının sadece yararlanmış olmasının gerekli ve yeterli görülmesi gerektiği açıklanmışır.
Bu durumda, taraflar arasında “sözleşme benzeri” bir ilişki kurulduğuna göre, zamanaşımı süresinin BK'nın 125. (TBK'nun 146.) maddesi gereğince 10 yıllık süreye bağlı olduğu ve tutanak tarihi ( 03/07/ 2004 ) ile dava tarihi ( 12/03/2013 ) arasında zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece; davalının zamanaşımı definde bulunduğu gözden kaçırılarak aslında davanın zamanaşımına uğradığına ancak davalının zamanaşımı definde bulunmadığından davanın kısmen kabulüne karar verildiğine ilişkin gerekçesi, varılan sonuç itibari ile zamanaşımına uğramama yönünden doğru olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır .
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266.maddesinde hakimin bilirkişiye başvurması gereken haller; çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren haller olarak düzenlenmiştir. Yine aynı Kanun'un 281.maddesinde mahkemenin bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da isteyebileceği ve gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği ayrıca 282. maddesinde de hakimin, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği açıklanmıştır.
Somut olayda, 03/07/2004 tarihli kaçak elektrik tutanağında abonesiz sayaçsız enerji kullanıldığı tespit edilmiş, elektrik mühendisi, hazırladığı bilirkişi raporunda toplam kaçak tahakkuk bedelinin 30.156.70.- TL olduğunu hesaplamış, taraflar rapora itiraz ettiğinden bu kez üç elektrik mühendisi ve bir mali müşavir tarafından hazırlanan bilirkişi kurulu raporunda toplam kaçak elektrik kullanım bedelinin 141.535.26.-TL olduğu belirlenmiş ,davalı bu rapora da itiraz etmiş, mahkemece kurul raporu dayanak alınarak hüküm oluşturulmuştur. Diğer bir anlatım ile mahkemece çelişkilerin giderilmesi ,itirazların değerlendirilmesi sağlanmaksızın çelişkili raporlardan sonrakine değer verilerek yargılama sonlandırılmıştır .
Mahkemece yapılacak iş; dosyanın önceki bilirkişiler dışında uzman bilirkişi kurulu tarafından incelenmesi sağlanarak, kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre davacı kurumun davalıdan isteyebileceği bedelin hesaplandığı, çelişkilerin giderildiği ,itirazların karşılandığı bilimsel verilere dayalı ,taraf ve Yargıtay denetimine açık bir rapor hazırlatılması, sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir. Eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile çelişkiler giderilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir .
3- Dosyadaki belgelerden, davalının yargılandığı kamu davasının dava zamanaşımı dolduğundan düşmesine dair verilen kararın 24/05/2011 tarihinde kesinleştiği , anılan kamu davasının kaynaklandığı kaçak elektrik tutanağının eldeki davanın dayanağı olan tutanak olduğu, davalının yargılama sürerken, bu dosyaya sunulan 25/03/2011 tarihli banka dekontuna göre davacı kurum hesabına 10.863.55.-TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu dava dosyası ve ödeme belgesinin de bilirkişi kurulu tarafından incelenmesi sağlanarak mükerrer ödemeye neden olmamak adına hesaplanacak bedelden mahsubu konusunun değerlendirilmesi gerekirken anılan ödemenin gözardı edilmesi de doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir .
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine , 2. ve 3. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına HUMK .nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön