3. Hukuk Dairesi 2016/20356 E. , 2018/6947 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, mandıra işletmecisi olup iş yerinde süt imalatı yaptığını, peynir yapımında, soğutmada, temizlikte, bahçe sulamasında vs faaliyetlerde su ihtiyacını karşılamak üzere artezyanı bulunduğunu, aboneliğin davalı kuruma devredildiği 31.03.2013 tarihten artezyana bağlı saatin söküldüğü 02.09.2014 tarihine kadar olan dönem için konut dışı kuyu atık su bedeli olarak hesaplanan 10.051,26 TL borcu bulunmadığının tespitine ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının 31.03.2014-13.11.2014 tarihleri arasında 1686 m3 su kullandığını, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 31/03/2014-02/09/2014 tarihleri arasında kullanılan 1686 m3 su nedeni ile tahakkuk ettirilen 10.051,26 TL borcun 820,30 TL lik bedelini aşan 9.230,96 TL'lik kısmından borçlu olmadığının tespitine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacının faturada belirtildiği miktarda borcu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK' nun 266. ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hâkim bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK'nun 278-282. maddelerine göre; bilirkişi raporu; Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut uyuşmazlık, davacının mandıra işletmecisi olarak, kullandığı suyun ne kadarının atık su miktarı olduğu ve atık su miktarının metreküp fiyatına ilişkin hangi mevzuatın uygulanmasına ilişkin olduğu hususundadır.
Dosyadaki hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, üretilen temiz suyun %40'nın atık su olarak kabulü halinde 820,30 TL atıksu borcu olduğu belirtilmekle beraber, ihtilaflı dönemden sonraki atık su miktarını gösteren bilgilerin dosyaya sunulması halinde yeniden hesaplama yapılması gerekeceğini aksi takdirde peynir üretim işinde, üretilen temiz suyun ne miktarda buharlaşacağı konusunda uzman bilirkişiden alınacak raporda saptanacak % oranına göre hesaplama yapılmasının gerekeceği bildirilmiştir.
Eldeki dosyada; davaya konu borca ilişkin dönemin, aboneliğin davalı kuruma devredildiği tarihten sonrasına ait olduğu gözetilerek İzsu Tarifeler Yönetmeliğine göre hesaplama yapılması gerekmektedir.
Oysa ki mahkemece, İzsu Tarifeler Yönetmeliğinden önce yürürlükte bulunan ... Belediyesinin 19.11.2012 tarihli toplantısında alınan encümen kararına dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporunu hükme esas almıştır. Rapor bu hali ile hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli değildir.
Hâl böyle olunca; mahkemece, dosyanın yeni görevlendirilecek uzman bilirkişiler aracılığıyla, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, İZSU Tarifeleri Yönetmenliğinin ilgili hükümleri değerlendirilerek, davalının itirazlarını da karşılar nitelikte, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2016/20356 E. , 2018/6947 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 55 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat