3. Hukuk Dairesi 2017/16906 E. , 2018/6635 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/16906 E. , 2018/6635 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davalı vekili, yerel mahkeme kararının 20.10.2017 tarihinde tebliği edilğini, ancak bu dönemde 29.09.2017 tarihinden doğum tarihine kadar hamilelik nedeniyle raporlu olduğunu ve bu nedenle yasal temyiz süresi içerisinde temyiz dilekçesini veremediğini, engelin kalktığı tarihten itibaren yasal süre içerisinde temyiz dilekçesini verdiğini belirterek, eski hale getirme talebinin kabulü ile temyiz isteminin kabulü talebinde bulunmuş, buna dair tedavi evraklarını sunmuştur.
İbraz edilen rapor, davalı vekilinin rahatsızlığı ve 6100 sayılı HMK'nun 95 vd. maddeleri dikkate alınarak, davalı vekilinin eski hale getirme talebi yerinde görülmüştür.
Her iki taraf vekillerinin temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı, dava konusu taşınmazı 20.10.2005 tarihinde yeni ve boş olarak satın aldığını, kredi imkanlarının olmaması nedeniyle kirvesi davalı adına kredi çekilerek tapu kaydının davalı adına yapıldığını, satın alındıktan kredi ödemelerini kendisinin yaptığını, yine satın alınan tarihte sıvası olmayan taşınmaza bakım, tesisat ve yapım işlerinin de kendisi tarafından yapıldığını, ödeme güçlüğü nedeniyle birkaç kredi ödemesini aksattığını, bunun üzerine banka nezdinde borçlu görünen davalının bankaya gidip taksit ödediğini ve adına kayıtlı olan bu taşınmazı üçüncü kişiye sattığını, davalının kendisinden taşınmazı boşaltmasını istediğini, bunun üzerine taşınmazı boşaltarak davalıya teslim ettiğini belirterek, taşınmaza yapılan masraflar ve kredi ödemesi nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL alacağın harcama tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazı satın aldıktan sonra davacıya kiraya verdiğini, davacının bir süre sonra kira borcunu ödememeye başladığını ve evi de tahliye etmediğini, aralarındaki kira sözleşmesinin 12. maddesi gereği tezyinat masraflarının davacıya ait olduğunu, izin alınmadan yapılan lüks masrafların talep edilemeyeceğini, ayrıca istenen tazminat miktarının da fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının yapmış olduğu 3.725,45 TL konut kredisi ödemesi, 29.460,63 TL imalat bedeli ve 1.180,00 TL güneş enerjisi ve çelik kapı bedeli olmak üzere toplam 34.366,08 tl nin dava tarahinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerinde Dairemizin 21.10.2015 gün ve 2014/20173 esas, 2015/16290 karar sayılı kararı ile; 'davalının sair temyiz itirazlarının reddine, davacının dava konusu taşınmaza yaptığı zorunlu ve faydalı masrafların taşınmazın davalıya teslimi tarihi itibariyle ayrıntılı bir şekilde tespit edilerek bu konuda hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiği' gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile, davacının yapmış olduğu zorunlu masraflar bedeli 22.693,12 TL ve faydalı masraflar bedeli 4.085,00 TL olmak üzere toplam 26.778,12 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Ancak, mahkemece, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen ilk hükmün davalı tarafından temyiz edildiği ve söz konusu hükmün salt; zorunlu ve faydalı masraflar yönünden bozulduğu, davacı lehine hükmedilen (3.725,45 TL'lik) kredi ödemesi hususunun bozma konusu yapılmadığı, böylelikle bozma kapsamı dışında kalan bu kısım yönünden kararın (davacı yönünden) kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacının banka kredisi ödemesi talebine ilişkin hüküm kısmının bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmesine rağmen, bu konuda (gerekçesiz şekilde) hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön