3. Hukuk Dairesi 2017/16595 E. , 2018/6594 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/16595 E. , 2018/6594 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, İçişleri Bakanlığının 15.05.2000 tarih ve 1014 sayılı genelgesi ile Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi kapsamında davalıya ... Valiliği tarafından ayni yardım karşılığı olarak verilen inşaat malzemelerinin sözleşmeye uygun olarak kullanılmadığından bedeli 4.168,04 TL'nin yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, köyde hafta sonları ve tatil zamanı kaldığını, Valilikten aldığı malzeme ile amacına uygun olarak evi inşa ettiğini ancak ... İl Özel İdaresinde çalışması nedeniyle ... merkezde oturmak zorunda olduğunu, çocuklarının okuduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının köye yerleşmek niyetinde olduğu ve aldığı yardımlar ile köye ev yaptığı işi gereği ... merkezde kaldığı, köyde taşınmazlarının bulunduğu gerekçesi ile davalının şartnameye aykırı hareket etmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; davacının temyizi üzerine Dairemiz 02.04.2012 tarih ve 2012/4207 Esas, 2012/8694 Karar sayılı ilam ile “ Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davalının Köye Dönüş Rehabilitasyon Projesi (KDRP) kapsamında 15.07.2002 tarihli ... Valiliğine yaptığı başvuru sonrasında, taraflar arasında imzalanan Köye Dönüş Projesine ait şartname gereğince 03.07.2002 ve 14.09.2002 tarihlerinde Eralan köyünde ev inşa etmek üzere malzeme aldığı anlaşılmaktadır.
Köye Dönüş Projesine ait Şartnamenin 8. ve 9. maddelerinde, 'söz konusu proje kapsamında davacı idare tarafından davalıya köyüne geri dönüp yerleşmek şartıyla verilen inşaat malzemeleri ile davalının köyde betonarme ev inşa etmediği veya köye dönüp yerleşmediğinin anlaşılması durumunda geri ödeneceği' kararlaştırılmıştır.
Mahkemece, şartname hükümlerine aykırı hareket eden davalıdan malzeme bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken itibar edilmeyen gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçeleri ile hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, “1)Davacının davasının kısmen kabulüne
-1.763,04 TL'nin 03/07/2002 tarihinden itibaren işleyecek Ziraat Bankasının vadeli mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-1.427,80 TL'nin 14/09/2002 tarihinden itibaren işleyecek Ziraat Bankasının vadeli mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2)Fazlaya ilişkin talebin reddine' karar verilmiş hükmün davalı vekilince temyiz üzerine Dairemiz 04.03.2013 tarih ve 2013/2125 Esas, 2013/3417 Karar sayılı ilam ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Davalının Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunması üzerine ise; Anayasa Mahkemesinin 2013/2734 başvuru numarası, 20.04.2016 tarihli kararı ile Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesinin başvurucunun 5233 sayılı kanun kapsamında hesaplanan zararının giderilmesine katkısı daha önce mahsup edilmiş iken 5233 sayılı kanun ile ilgili bulunmayan bir sebeple açılan dava ile ayni yardım karşılığı olan bedelin iadesine karar verilmesinin başvurucu üzerinde aşırı ve orantısız bir yüke sebep olduğu ve hakkın özüne dokunur şekilde ölçülülük ilkesini ihlal ettiği gerekçesi ile Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece, yeniden yapılan yargılama sonucunda, Anayasa Mahkemesi kararı ve davalının kesinleşen karar uyarınca yaptığı ödemelere ilişkin hesap bilirkişisinin raporu değerlendirilerek davacının davasının reddine, 13.054,49 TL'nin karar tarihi itibariyle yasal faiziyle birlikte davacı kurumdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın Anayasa Mahkemesi kararına uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı kesinleşen mahkeme kararına istinaden davacı idareye dosyada bulunan ödeme makbuzlarından da anlaşılacağı üzere 9.900 TL ödeme yapmış; ayrıca 380 TL yargı harcı ödemek zorunda kalmıştır. Bu durumda sadece ödemiş olduğu bu paranın ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile birlikte iadesini isteyebilir.
Mahkemece de davacının ödeme yapmak için kullandığını ileri sürdüğü banka kredisinin faizi ve masrafı iade edilecek bedelden mahsup edilmiş ancak, bilirkişi raporuyla tespit edilen işlemiş faiz, asıl alacağa dahil edilmek suretiyle karar tarihi itibariyle faiziyle birlikte tahsiline karar verilerek, TBK'nun 121.maddesinde (BK 104/son) belirtilen faize faiz işletilmesi yasağına aykırı hüküm kurulmuştur.
O halde mahkemece, davalının işlemiş faize yönelik talebinin reddiyle davacının maliyeye ödemiş olduğu 9.900 TL ve 380 TL yargı harcından oluşan asıl alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, faize faiz işletilecek şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön