3. Hukuk Dairesi 2017/6021 E. , 2018/6380 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/6021 E. , 2018/6380 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, 2003 yılında yapılan ihaleyi kazanarak davalı ile kira sözleşmesi düzenlendiğini, kira bedellerinin tahsili için davalı tarafın icra takipleri başlattığını, kira bedeline ilişkin tüm icra borçlarının gerek belediye hesabına, gerek icra dosyasına, gerekse belediye vekiline ödediğini, buna ilişkin davalı vekilinin 25/03/2008 tarihinde borcun kalmadığına ilişkin ibraname verdiğini ancak davalının en son ödenen 2006/303 Esas sayılı icra dosyasını kapatmadığını belirterek ... 1.İcra Müdürlüğünün 2006/303 Esas sayılı takibinde borçlu olmadığının tespitine, davalının icra takibinde kötüniyetli olduğundan %20 oranından aşağı olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının ... 1.İcra Müdürlüğünün 2006/303 Esas sayılı dosyasına borçlu olmadığının tespitine, alacaklı davalının kötüniyeti sabit olmadığından tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili, davalı vekili ve feri müdahale talebinde bulunan tarafından temyiz edilmiştir.
1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava, 27/09/2013 tarihinde 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön