3. Hukuk Dairesi 2016/19822 E. , 2018/6099 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/19822 E. , 2018/6099 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde bir kısım davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl davada davacılar, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/56 E. 2012/36 K. sayılı ortaklığın giderilmesi davasına konu olan taşınmazlardan ... ilçesi ... Mahallesi 1549 Parsel sayılı taşınmazın Satış Memurluğunun 2013/40 E. sayılı dosyası ile 122.000,00 TL'ye satıldığını, satışa konu 1549 Parsel sayılı taşınmazın üzerindeki bina ve diğer yapıların tamamının murisleri ... tarafından yaptırıldığını, dava konusu taşınmazın açık artırmada satıldığını ve bedelinin tüm hissedarlara hisseleri oranında paylaştırıldığını, dolayısıyla ...tarafından yaptırılan bina ve yapıların değerinin de tüm taraflara paylaştırıldığını, bu durumun davalıların sebepsiz zenginleşmesine sebep olduğunu, 1549 Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapıların tamamının bedelinden davacıların hisselerine düşen 61.101,00 TL'nin sebepsiz zenginleşme nedeniyle dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen davada davacı, davaya konu taşınmazın üzerinde bulunan kargir ev ve samanlığın murisleri ...'e ait olduğunu, A harfi ile işaretlenen iki katlı betonarme binanın ilk inşaatının ve B ile adlandırılan mutfak olarak kullanılan yapının ilk halinin murisi ... tarafından yaptırıldığı, sonrasında ise kendisi tarafından A harfli betonarme evin ilk katının ince işçilikleri ve ikinci katın tamamının yaptırıldığı, koyun barınağı samanlık olarak kullanılan yerin tadilatının yapılarak mutfak haline getirildiği, bu şekilde taşınmazlara artı değer kattığını belirterek şimdilik 9.500,00 TL'nin işleyecek faizi ile birlikte zenginleştikleri oranda davalılardan ayrı ayrı tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davacıların faydalı masraf ve mülkiyet tespiti davası açma hakkı varken açmadıklarını, arsanın gerçek değerinin belirtilen bedel olmadığını, kıymet takdirine itiraz edilmediğini, arsa ve taşınmazların ...'in maddi desteği ve hissedarların iş gücü ile yapıldığını belirterek davanın reddine dilemişlerdir.Mahkemece; asıl davanın kabulü ile davacılar ..., ..., ..., ... Ve ... tarafından açılan davanın kabulü ile, davalı ...'dan 25.724,64 TL, davalı ...'den 2.572,44 TL, davalı ...'dan 2,572,44 TL, davalı ...'dan 2,572,44 TL, davalı ...'ten 3,215,57 TL, davalı ...'dan 3,215,57 TL, davalı ...'den 3.215,57 TL, davalı ...'ten 2.572,44 TL, davalı ...'den 3,215,58 TL, davalı ...'den 1,929,34 TL, davalı ...'den 1.929,34 TL, davalı ...'den 1,929,34 TL, davalı ...'den 1,929,34 TL, davalı ...'den 1,929,34 TL ve davalı ...'dan 2,572,44 TL nin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bilikte tahsili ile, davacılara eşit oranda ödenmesine, davacı ... tarafından açılan birleşen davanın kabulü ile, davalı ...'dan 5.066,36TL, davalı ... den 382,97 TL, davalı ...'den 382,97 TL, davalı ...'den 382,97 TL, davalı ...'den 382,97 TL, davalı ...'den 382,97 TL, davalı ...'den 633,29 TL, davalı ...'ten 633,29 TL, davalı ...'dan 633,29 TL ve davalı ...'den 633,29 TL'nin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile, davacı ...'e verilmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir.Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira, vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır.Buna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sağlıklı olarak çözümü için izlenecek yol şöyledir: dava konusu taşınmaza ilişkin ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/56 esasına kayıtlı ortaklığın giderilmesi dosyası ve ihale yolu ile satışına ilişkin olarak ... Satış Memurluğunun 2013/40 Esas sayılı satış dosyası dosya içerisine getirtilerek ayrıntılı incelenmek sureti ile, konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla asıl davada, taşınmazın satışı tarihi itibariyle, taşınmazın mevkii, konumu, imar durumu, satın alınmasındaki objektif amaç, taşınmaz üzerindeki muhdesatın alıcıya sağlayacağı muhtemel yarar ile varlığının getireceği muhtemel zarar gibi faktörler tek tek irdelenerek, taşınmazın muhdesatlı gerçek sürüm değeri ile muhdesatlar yok farz edilerek gerçek sürüm değerleri ayrı ayrı saptanmalı; birleşen davada ise davacı tarafından yapılan faydalı giderlerin yapılmış ve yapılmamış olması halleri için ayrı ayrı olmak üzere taşınmazın ihale ile yapılan satış gününde ve aynı koşullarla satılmasından elde edilecek gerçek sürüm değeri belirlenmeli, bu şekilde elde edilecek değerler arasında bir fark meydana geldiğinde bunlar birbirine oranlanmalı, bu oran ihale ile yapılan satış bedeline uygulanarak, davacının yaptığı giderlerin ihale bedeline yansıma miktarı belirlenmeli, davalıların payına isabet eden miktara hükmedilmelidir. Yok, eğer giderlerin yapılmış olması haliyle yapılmamış olması halinde belirlenen değerler arasında bir fark olmadığının anlaşılması durumunda, giderlerin satış bedeline etkisinin olmadığı, dolayısıyla davalıların bu giderlerin yapılması nedeniyle bir sebepsiz zenginleşmesinin bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmelidir.Somut olayda, mevcut bilirkişi raporunda yukarıda açıklanan esaslar gözetilmeksizin hesaplama yapıldığı görülmüştür. Mahkemece, eksik ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince davalı ... yönünden kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık, diğer davalılar yönünden karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön