3. Hukuk Dairesi 2017/15785 E. , 2018/5804 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; tarafların 27.10.2007 yılında evlendiğini, boşanma davasının derdest olduğunu, nişanda ve düğünde davacıya takılan para, altın, takı, bilgisayar vs. türden eşyaları evlendikten hemen sonra davalıya verildiğini, davalının bu malları kendinde muhafaza edip kısa bir süre sonra da kiralık kasaya koyduğunu, kişisel eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak üzere davacıya ait kişisel eşyaların, aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde infaz tarihindeki değerinden şimdilik 10.000,00 TL'nin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 30.11.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile de; 1 kilo altın ile davalı tarafın iade etmeyi kabul ettiği üç adet ... marka saat, bir adet ... marka saat ve inci tesbihin aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde ise infaz tarihindeki değerlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı; düğün töreninde taraflara yaklaşık 1 kilodan fazla altın takıldığını, 10.000,00 TL değerindeki altının düğün sonrası taraflarca bozdurulup, parasıyla borçların ödendiğini, diğer ziynetlerin ise önce banka kasasına konulduğunu, bir süre sonra davacının talebiyle, davacının kuyumcu olan babasına teslim edildiğini, 3 adet Raymond marka saat, 1 adet ... marka saat, 1 adet inci tespihi davacı tarafa iade etmek istediklerini bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kabulüne, 1 kilo altının infaz tarihindeki miktarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3 adet ..., 1 adet ... saat ve inci tesbihin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 31.05.2016 tarihli ve 2015/16129 E., 2016/8575 K. sayılı kararı ile; '..somut olayda, mahkeme hükmü; yukarıda açıklanan nitelikte yasal gerekçe içermemektedir. Zira, hükümde; tarafların iddia ve savunmalarının özeti yazılmış ancak anlaştıkları ve
anlaşamadıkları hususlar, bilirkişi raporları dışında çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkartılan sonuç ve hukuki sebepler gösterilmemiştir. Hal böyle olunca; ortada yasanın aradığı anlamda denetlenebilecek gerekçeli bir kararın bulunmaması nedeniyle temyize konu karar, hem Anayasa'nın 141/3.maddesine, hem de HMK'nın 297. maddesine aykırı görülmüş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir. Kabule göre ise, ...mahkemece; hüküm altına alınan ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin hükümde ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu 1 kilo altının infaz tarihi üzerindeki miktarının davalıdan tahsiline şeklinde HMK'nın 297. maddesine aykırı hüküm tesisi de doğru görülmemiştir. Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.' gerekçesiyle bozulmuştur.Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, 2 adet 22 ayar bir adedi 110 gram olmak üzere toplam 200 gram 14.740,00-TL tutarında, akıtma, 1 adet 22 ayar 100 gram, 2,5 metre, 6700,00-TL tutarında kordon zincir, 1 adet 22 ayar 90 gram 6.030,00-TL tutarında hint set(boyun zinciri ve bileklik), 1 adet 22 ayar 80 gram 5.360,00-TL tutarında... seti(boyun zinciri ve bileklik) ziynet eşyalarının davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, mümkün değilse 32.830,00-TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, 3 adet ...marka 1 adedi 350-TL olmak üzere toplam 1050,00-TL tutarında saat, 1 adet ... marka 1000-TL tutarında bedelli pırlanta saat, 1 adet 500,00-TL tutarında inci tespihin davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, mümkün değilse 2.550,00-TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.Dairemizin yerleşik uygulamasına göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır.Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür.Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayları kanıtlaması gerekir.Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bunları iadeden kurtulur.Somut olayda, davacı kadın evlendikten hemen sonra ziynetlerin davalıya verildiğini, davalının bu malları kendinde muhafaza edip kısa bir süre sonra da kiralık kasaya koyduğunu, kişisel eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı ise düğün töreninde taraflara yaklaşık 1 kilodan fazla altın takıldığını, 10.000,00 TL değerindeki altının düğün sonrası taraflarca bozdurulup, parasıyla borçların ödendiğini, diğer ziynetlerin ise önce banka kasasına konulduğunu kabul etmiş, bir süre sonra ziynetlerin davacının kuyumcu olan babasına teslim edildiğini savunmuştur.Eldeki davada davacı kadın; ziynetlerin davalıya verildiği ve kiralık kasaya konulduğu iddiasını davalının cevap dilekçesindeki beyanıyla ispat etmiş, ancak davalı evlilik birliği içinde bozdurularak harcanan ziynetlerin, rızayla ve iade şartı olmaksızın kendisine verildiğini ispatlayamadığı gibi, banka kasasına konulduğunu kabul ettiği diğer ziynetlerin de buradan alınarak davacının babasına teslim edildiğini ispatlayamamış olup, bu nedenle ziynetleri iadeyle mükellef olduğu hususu tartışmasızdır.Hal böyle olunca mahkemece; davacının dava/delil dilekçesinde belirttiği ve ıslah dilekçesi ile 1 kg altına hasrettiği ziynetlerin ayarı ıslah dilekçesi ile belirtilmediğinden, bu altınların ayarları tek tek belirlendikten sonra, ziynetlerin değerlerinin, konusunda uzman bilirkişiden Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınması suretiyle tespit edilmesi, tespit edilen ziynetler 1 kg'dan fazla ise ıslah dilekçesi (1 kg) ile bağlı kalınarak karar verilmesi, aksi halde davalının kabulüne göre 1 kg ziynete hükmedilmesi, ayrıca hükmedilecek ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin hükümde ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın tüm, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2017/15785 E. , 2018/5804 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat