3. Hukuk Dairesi 2017/10703 E. , 2018/4236 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/10703 E. , 2018/4236 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, malik olduğu taşınmazda davalının kiracı olduğunu, kiralananın bulunduğu eski binayı tamamen yıkarak taşınmaz üzerinde büyük bir proje inşa edeceğini, binada bulunan kiracıların %90 a yakınının binayı tahliye ettiğini, 57 yıllık binanın deprem açısından riskli olduğunu, taşınmazın esaslı tadilatı sırasında tahliyenin zorunlu olduğunu ileri sürerek, kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, imar veya güçlendirme amacıyla tahliye davası açılmayacağını, tahliyenin zorunlu olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacı tarafça onaylı herhangi bir proje ibraz edilmediği, Kültür Bakanlığı tarfaından projeye onay verilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 09.12.2014 tarihli celsede 'Dava konusu yere ilişkin olarak onaylı projenin örneğinin gönderilmesi için...Belediye Başkanlığına müzekkere yazılmasına' şeklinde ara karar kurulmuş, belediye başkanlığından gelen yazı cevabı doğrultusunda Kültür Bakanlığı' na yazı yazılmış, bakanlığın projeyi uygun bulmadığı, davacı tarafça onaylı proje sunulamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 94.maddesine göre hakim tayin ettiği müddetin kesin olduğuna karar verebilir. Ancak, böyle bir durumda kesin sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için, buna ilişkin ara kararının yasaya ve içtihatlara uygun şekilde oluşturulması, hiçbir tereddüde yer vermeyecek derecede açık olması ve kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının ilgili tarafa ihtar edilmesi gerekir. Mahkemece davacı tarafa usulune uygun kesin süre verilmemiş, sadece onaylı proje sunulması için süre verilmiştir. Bu durumda verilen süre bir sonuç doğurmaz. Bu nedenle Mahkemece davacıya usulüne uygun şekilde kesin süre ihtaratı yapılarak, sonucuna göre deliller yeniden değerlendirilip bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Öte yandan aynı taşınmazda bulunan bir başka kiracı hakkında davacı tarafça ... 9. Sulh Hukuk Mahkemesi 2014/505 Esas sayılı dosyasında aynı hukuki sebebe dayalı olarak tahliye davası açılmış olduğu, mahkemece 21.05.2015 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/10151 E. 2016/2439 K. Sayılı ilamı ile kararın onandığı anlaşılmıştır. Mahkemece bu durumda davacıya usulune uygun kesin süre verilerek onaylı projenin ibrazının istenmesi, ... 9. Sulh Hukuk Mahkemesi 2014/505 Esas sayılı dosyasının kesinleşip kesinleşmediği, bu dosyada onaylı projenin bulunup bulunmadığı da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön