3. Hukuk Dairesi 2017/14273 E. , 2018/4081 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/14273 E. , 2018/4081 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 17.04.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı ve vekili gelmedi. Karşı taraf davacı vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı ; mülkiyeti Spor Genel Müdürlüğü ile Vakıflar İdaresine ait ... Caddesinde bulunan ve taraflar arasında düzenlenen 07/09/1989 tarihli sözleşme ve bu sözleşmeye ek 03/07/2002 tarihli ek sözleşme gereğince Vakıflar İdaresi tarafından kiraya verilmek suretiyle işletilen işhanından elde edilen kira gelirlerinin anılan sözleşmeler gereğince Vakıflar İdaresince Spor Genel Müdürlüğünün hissesine düşen gelirlerin ödenmemesi üzerine 2003-2011 (Mayıs) yıllarına ait Spor Genel Müdürlüğün payına düşen alacakların tahsili amacıyla ... İcra Müdürlüğünün 2011/494 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış, takip konusu 2003/2011 Mayıs dönemi kira alacağı 271.992,50 TL ve 83.460,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 355.452,92 TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmeden kaynaklanan borç ile paydaşlıktan kaynaklanan borç arasında fark bulunduğunu, Paydaşlıktan kaynaklanan kira alacağının diğer paydaştan veya kiraya verenden geriye dönük olarak ecrimisil alacağı olarak tahsil edilebileceğini, ecrimisil talebinin ise 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, 2003 ve 2006 yılları arasından kaynaklanan ecrimisil alacağının zamanaşımına uğradığını, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne ... İcra Müdürlüğünün 2011/494 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin devamına karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 19/04/2016 tarih ve 2016/3672 E -2016/3185 K sayılı ilamı ile; gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye düşülerek ve infazda tereddüte neden olacak surette hüküm verildiği gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davacının itirazın iptali isteminin asıl alacak yönünden kabulü ile, davalının ... İcra Müdürlüğü'nün 2011/494 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 271.992,50.TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin 271.992,50.TL asıl alacak üzerinden devamına, Davacının takipte toplam 83.460,42.TL işlemiş faize ilişkin davalı itirazının iptali isteminin reddine, davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve kararın bozmaya uygun olmasına göre, davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı ve davalının faiz istemine yönelik temyizine gelince;
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. (TBK m. 117; BK m.101) Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
Somut olayda; davacı 24.05.2011 tarihinde 271.992,50 TL asıl alacak, 83.460,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 355.452,92 TL'nin tahsili için davalı aleyhine icra takibinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 271.992,50 TL asıl alacak yönünden takibin devamına, 83.460,42 TL işlemiş faize ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Eldeki davada, davacı; takipten önce davalı borçluyu temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat edememiştir. Ancak 24.05.2011 tarihli takip talebinde asıl alacağa %9 yasal faiz talep etmiş olduğundan takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7.maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendine “271.992,50 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz işletilmesine” ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön