3. Hukuk Dairesi 2016/13773 E. , 2018/2416 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi, eşya ve katılma alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 13.03.2018 tarihinde taraflardan kimsenin gelmemiş olması nedeniyle işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; düğünde takılan ziynet eşyalarından 17 adet bilezik, 1 adet gerdanlık set, 2 adet cumhuriyet altını, 2 adet yarım altın, 12 adet reşat altını ve 29 adet altın kolyenin banka şubesindeki ortak kasaya konulduğunu, 55 adet çeyrek altının ise davalı tarafından ileride yenisi alınmak üzere bozdurulduğunu, davalının bu ziynet eşyalarını iade etmediğini, diğer taraftan evlilik sırasında alınan televizyon, buzdolabı, fırın, bulaşık makinası, çamaşır makinası, salon ve vitrin takımı, mutfak oturma grubu ve oturma odası takımının müşterek evde kaldığını, davalının bu eşyalar ile yine evlilik sırasında alınan arabadan payına düşen bedeli ödemediğini ileri sürerek; ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde bedeli olan 48.758 TL, ev eşyası bedeli olan 4.775 TL ve araç bedeli olan 2.000 TL olmak üzere toplam 55.533 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 02.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini (banka kasasında bulunduğu belirlenen) müşterek çocuğa ait 10 adet çeyrek altın, 1 adet çocuk kolyesi ve 1 çift çocuk küpesi nedeniyle ziynet eşyası yönünden 1.510 TL, araç bedeli yönünden ise 1.000 TL artırmıştır.
Davalı; davacının kendisine ait eşyaları tutanakla teslim aldığını, geriye kalan ev eşyalarını ise düğün öncesinde kendisinin aldığını, düğünde her iki tarafa takılan altınların tamamının bankada bulunan kasada olduğunu, bunlardan bir bölümünün kendisine takılmış olması nedeniyle davacının bunları talep edemeyeceğini, diğer ziynet eşyalarının ise evden ayrılırken davacı tarafından götürüldüğünü, dava konusu aracın babası tarafından alındığını ve kullanabilmesi için 1/2 payının adına tescil ettirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının düğünde kendisine takılan altınları talep edebileceği, diğer altınların ise davalıya takılması nedeniyle onun kişisel malı olduğundan davacı tarafından istenemeyeceği, dava dilekçesinde taraflara düğünde takılan ziynet eşyalarının banka kasasında olduğunun ileri sürülmesi nedeniyle davalının kasada bulunan davacıya ait altınları iade etmekle yükümlü bulunduğu, ayrıca davacıya düğünde takılan 35 adet çeyrek altınının davalı tarafından borçların ödenmesi için bozdurulduğu, bu altınların davacı tarafından iade edilmemek üzere verildiğinin davalı tarafından ispat edilemediği, dava konusu araba ile ev eşyalarının davalının kişisel malı olması nedeniyle bunlara ilişkin talebinin yerinde olmadığı, ayrıca davacı tarafça ıslah dilekçesi ile müşterek çocuğa ait altınların iadesi talep edilmiş ise de müşterek çocuk adına velayeten açılmış bir davanın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacının düğünde takılan ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dairemizin yerleşmiş kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında taraflara takılan ziynet eşyaları, kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve ona iadesi gerekir.
Somut olayda; taraflara düğünde takılan ziynet eşyaları, (aksine bir anlaşma bulunduğu iddia ve ispat edilmediği için) davacı kadına aittir. Bu nedenle, mahkece; davalı kocaya takılan altınlardan, banka kasasında bulunduğu tespit edilenler ile davalı tarafından bozdurulduğu belirlenen 20 adet çeyrek altının davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, davalıya takılan altınların onun kişisel malı olduğu yönündeki yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı, evlilik sırasında davacı kadına takıldığı belirtilerek davaya konu edilen ve yapılan keşif sırasında banka kasasında bulunduğu tespit edilen gerdanlığın da, davacı kadına iadesine karar verilmesi gerekirken, bu eşya yönünden da istemin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2016/13773 E. , 2018/2416 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat