3. Hukuk Dairesi 2017/9225 E. , 2018/2343 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, baz istasyonu olarak kiralanan ve Borçlar Kanunu'nun genel hükümlerine tabi olan kiralananın feshi ihbar nedeniyle, tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, feshi ihbar ihtarnamesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, tebligatı alan kişinin yetkili temsilci olmadığını, davanın 1 aylık sürede açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Tüzel kişilere yapılacak tebligatın ne şekilde yapılacağı Tebligat Kanununun 12-13. maddelerinde ve Tebligat Kanunu Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. Buna göre öncelikle tebligatın tüzel kişinin yetkili temsilcisine, yetkilinin bulunmaması halinde ise bulunmama sebebi yazılmak suretiyle orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birisine yapılmalıdır. Şu kadar ki kendisine tebliğ yapılacak memur ve müstahdemin vazife itibariyle o yerde yetkili temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu gibi işler için görevlendirilen kimselerden olmalıdır. Bu kişilerin de bulunmamaları halinde bulunmadıkları tebliğ mazbatasına yazılarak o yerdeki diğer memur ve müstahdemlerden birine yapılır.
Somut olayda; davada dayanılan ve hükme esas alınan 04.06.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiralanan taşınmaz 3 yıl süre ile kullanılmak üzere davalıya kiraya verilmiş, 04.06.2014 başlangıç tarihli 6 aylık kira sözleşmesi ile de kira süresi uzatılmıştır.
Davacı tarafından davalıya gönderilen 04.12.2015 tarihi itibari ile kira süresinin dolmasından dolayı tahliyesinin istendiği ihtarnamenin 29.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça bu ihtar tebliğine dayalı olarak davalının tahliyesi talep edilmekte ise de; davalı ihtarname tebliğinin usulsüz olduğunu savunmuştur.
İhtarnamenin tebliğ mazbatasının getirtilmediği, ancak tebliğ şerhinde, muhatabın işyerinde olmadığından işçisine yapıldığının belirtildiği görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, tebliğ mazbatası getirtilerek ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2017/9225 E. , 2018/2343 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 40 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat