3. Hukuk Dairesi 2016/13727 E. , 2018/1759 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/13727 E. , 2018/1759 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı ile gayri resmi şekilde evlendiklerini, bu evlilikten olan müşterek çocuklar ... ve ... velayetlerinin kendisinde olup, nafaka artırım davası sonucunda her bir müşterek çocuk için hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının değişen ve ağırlaşan hayat şartları nedeniyle çocukların ihtiyacını karşılamakta yetersiz kaldığını belirterek, iştirak nafakasının her bir müşterek çocuk için 500,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir.
TMK. 182/2.maddesine göre; 'Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır'.
Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; 'Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur' (TMK. 330/1).
İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir.
Davalı hakkında yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasından; davalının imam olarak görev yaptığı, aylık 2000,00 TL maaşı olup, yeniden evlendiği, bu evlilikten de 3 çocuğu olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davalı babanın gelirinin az bulunması veya gelirinin bulunmaması davalı babayı nafaka yükümlülüğünden kurtarmaz. En azından asgari ücret seviyesinde gelirinin bulunduğunun kabul edilmesi gerekir.
Diğer taraftan, nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında yaklaşık iki yıl süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, müşterek çocuklar ... ve ... yaşları ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.
O halde, mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı, eğitim durumları, ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olacak şekilde ödenmekte olan nafakanın bir miktar artırılmasına karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön