3. Hukuk Dairesi 2016/9258 E. , 2018/1431 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/9258 E. , 2018/1431 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; işyerini çalıştırdığı sürede elektrik borcunu düzenli bir şekilde ödediğini, davalı tarafından 08/02/2014 tarihinde sayaç inceleme ve mühürleme görgü tespit tutanağı düzenlendiğini, tutanakta fazlarının yerinin değiştirildiğinin belirtildiğini, sayaç sökülerek eski sayacın rapora gönderildiğini, sayaca müdahalesinin söz konusu olmadığını belirterek, davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen 71.388,56 TL tüketim bedeli borcu bulunmadığına karar verilip iptal edilmesine, sayaç üzerindeki asıl borcun tespit edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacının 15/04/2014 tarih, B-... numaralı tutanak sebebiyle davalı kuruma 11.822,21 TL borçlu olduğunun (59.566,35 TL borçlu olmadığının ) tespitine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava; kaçak tutanağı nedeniyle yapılan tahakkuktan borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik ...si tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik ...si kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere ... Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik ...si Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
Somut olayda; elektrik abonesi davacının kaçak elektrik kullandığı, durumun Ölçüler ve Ayarlar Şube Müdürlüğü sayaç inceleme raporu ve bu rapora istinaden düzenlenen 15/04/2014 tarihli tutanakla tespit edildiği anlaşılmış ve bu tutanağa dayanarak davalı tarafından kaçak elektrik tahakkuku yapılmıştır.
Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine ve 622 Sayılı EPDK Kararına göre kaçak elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği, kuşkusuzdur.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde ise; davalının yaptığı tahakkuka ilişkin hesaplama belgelerinin dosya içerisinde bulunmadığı belirtilmekle birlikte, 2011 yılı Aralık ayından sonra tüketimlerin düştüğü tespit edilip, 2010 yılı Aralık ayı ile 2011 yılı Aralık ayı arasındaki ortalama tüketim miktarı esas alınarak hesaplama yapıldığı görülmüştür. Ancak bu değerlendirmenin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 13. ve 15 maddeleri ile 622 Sayılı EPDK Kararına uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece, dosya içerisinde bulunması gereken dava konusu kaçak tüketim tahakkuka ilişkin tüm eksik belgelerin getirtilerek, dosyanın konusunda uzman bilirkişi heyetine verilmesi ve davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı Kurul kararı hükümlerine göre hesaplanması için rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
2) Diğer taraftan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Yargıtay kararlarına göre kayıp kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelinin hesaplamaya dahil edilmediği belirtilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/682 K. Sayılı kararı ve Dairemiz kararları ile Anayasanın Vergi ödevi Başlıklı 73. maddesindeki “... Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır...' şeklindeki düzenlemeye göre; kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK Kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK'na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak (elektrik ...sinin hırsızlanması) bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesininde şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Ne var ki, uyuşmazlığın temyiz yolu ile Dairemize geldiği aşamada geçmişede etkili olan 17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanun '17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; 'Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine
uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.' hükmü getirilerek Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'na eklenen;
Geçici madde 19; 'Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.' hükmünü,
Geçici madde 20; 'Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.' hükmünü içermektedir.
Karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedel içerisindeki kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, perakende satış hizmet bedelleri ile ilgili olarak, açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığı yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön