3. Hukuk Dairesi 2016/13386 E. , 2018/1366 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/13386 E. , 2018/1366 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde; murisleri...'ın hayatta iken ... Bankasından kredi kullandığını, vefatı üzerine bu kredi borcunun ödenmediğini, ... Bankası'nın icra takibinde bulunduğunu ve emeklilik ikramiyesine bloke konulduğunu, sonra da borcu mahsup edip icra takibini sonlandırdığını, davalıların murisin mirasını reddetmediklerini, davacının kendi hissesine düşen borç miktarı düşüldükten sonra ödemiş olduğu bedelin tahsili için ... l. İcra Müdürlüğü'nün 2012/3170 sayılı dosyasında yaptığı icra takibinin davalıların itirazı sonucu durduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve icra-inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde;bankadan kredi çekilirken murise ait taşınmazlara ipotek verildiğini ve murisin ölümü ile birlikte taşınmazların ipotekli olarak mirasçılara intikal ettiğini,davalının muristen kendisine intikal eden taşınmazları rahat bir şekilde değerlendirebilmek için ipoteğin kaldırılması ve kardeşlerinden diğer hisselerin devri ve en nihayetinde de bu taşınmazlarda çiftlik kurulması planı yaptıgını,banka ile pazarlık yaparak murisin borcunu 30.000.TL ye indirildiğini,11.08.2011 tarihinde hissesine düşen 7.500 TL' yi oğlu Hüseyin aracılığıyla yatırdığını ancak mirasçılar arasında hisse devri konusunda anlaşmazlık yaşandığını, diğer mirasçıların hisselerine düşen borcu ödemediklerini,bu nedenle davalının da mağdur olduğunu,davalının hissesine düşen borcu ödemesine rağmen hakkındaki icra takibinin devam ettiğini,ayrıca davacının alacak iddiası var ise mirasçılara ayrı ayrı ödeme emri göndermesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine hükmün Dairemizin 25.05.2015 tarihli ve 2014/16178 E. 2015/9449 K. sayılı ilamıyla; '....TMK 682.maddesinde 'Paylaşma sözleşmesinde ödenmesi kendisine yükletilmemiş olan bir tereke borcunu veya üzerine aldığı miktardan fazlasını ödeyen mirasçı, diğer mirasçılara rücu edebilir.Rücu hakkı, ilk önce, ödenmiş olan borcu paylaşma sözleşmesiyle üstlenmiş bulunan mirasçıya karşı kullanılır.Diğer hâllerde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, mirasçılardan her biri terekedeki borçları miras payı oranında ödemekle yükümlüdür. Mahkemece belirtilen madde içeriği doğrultusunda davalı mirasçıların miras payları oranında murislerine ait borçtan sorumlu bulundukları gözetilerek, davacının ödediği miktardan davalıların payına düşen miktar tespit edilmeli, ayrıca davalının ödediği ve ispat ettiği miktar varsa bundan davacıya isabet eden oran düşülerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.' gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde 29/12/2015 tarihli kısa kararda esasa ilişkin hüküm kurulduktan sonra 'sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına' şeklinde karar verildiği, aynı tarihli gerekçeli kararın hüküm kısmında ise yargılama harç ve masraflarına ilişkin madde numaralarında hesaplama yapılmaksızın; '3-Harçlar tarifesi uyarınca hesaplanan ,,, TL. harçtan, peşin olarak alınan 21,15 TL. harcın mahsubu ile bakiye ,,, TL. harcın davalı ...'dan tahsili ile Hazineye irad kaydına, 4-Yargılama gideri,,, 5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ....'nin 13.maddesine göre hesaplanan 1.500,00-TL. vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak davacıya ödenmesine' şeklinde hüküm kurulduğu, akabinde 06/01/2016 tarihli tashih şerhi başlıklı yazı içeriğinde harç ve yargılama masraflarının hesaplanarak sadece harç ve yargılama masrafları ile vekalet ücretine dair hüküm kurulduğu, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine kısa kararda 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş iken bu miktarın 1.800,00 TL olarak değiştirildiği ve tashih kararı başlıklı yazının gerekçeli kararla birlikte taraflara tebliğ edildiği ve kararın davalılarca temyiz edildiği görülmüştür.
1- 6100 sayılı HMK'nun hükmün tashihi başlıklı 304.maddesi “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.' hükmünü içermektedir. Söz konusu madde hükmüne göre tashih yolu ile hüküm fıkrasının sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği hususu gayet açıktır. Mahkemece gerekçeli karar verilip dosyadan el çekildikten sonra 'tashih şerhi' başlıklı yazı ile gerekçeli kararda hükmolunmamış yargılama harç ve masraflarına hükmolunması ve davacı lehine gerekçeli kararda hükmolunan vekalet ücreti miktarının da değiştirilmiş olması 6100 sayılı HMK'nun 304. maddesine aykırılık teşkil etmekte olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekmektedir.
2- Bozma şekil ve sebebine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön