3. Hukuk Dairesi 2016/13448 E. , 2018/1362 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/13448 E. , 2018/1362 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki nişan bozulmasından kaynaklı maddi-manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ve davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı ... ile davalı ...'un 11.08.2013 tarihinde nişanlandıklarını, düğün günü alınıp davacılar tarafından düğün hazırlıklarına başladığını, davalıların isteği üzerine evlenecek çiftin oturacağı evde birtakım tadilatlar yapıldığını, mobilyaların alınıp döşendiğini, davalı ... için kişisel alışveriş yapılarak giyim eşyası alındığını, bu şekilde düğün hazırlıkları devam ederken davalı ...'un 22.01.2014 tarihinde başka bir şahsa kaçtığını, bu durumun köy yerinde yaşayan davacıları manevi çöküntüye uğrattığını, adeta insan içine çıkamaz hale geldiklerini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... lehine 13.496,00 TL maddi tazminata, davacı ... lehine 10.000,00 TL, diğer davacılar ... ve ... lehine 5.000,00'er TL manevi tazminata hükmedilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; altınların ve hediyelerin davacı tarafa teslim edildiğini, nişanın bozulmasının manevi sonuçlarının yalnızca nişanlanan taraflar arasında etkisini gösterecek olup mevcut davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini bu sebeple husumet itirazında bulunduklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı ... usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece; ...'a karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasının husumet yönünden reddine, davacı ... tarafından davalı ... (...) ... karşı açılan maddi tazminat davasının kabulü ile, talep doğrultusunda 11.996,00 TL maddi tazminatın davalı ... (..) ... alınarak davacı ...'a ödenmesine, davacı ... tarafından davalı ... (...) ... karşı açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 5.000 TL manevi tazminatın davalı ... (...) ...'den alınarak davacı ...'a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ... ve ... tarafından davalı ...'a karşı açılan manevi tazminat davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
4721 sayılı TMK 120 /1.maddesinde; 'Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacı ile yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır' hükmü yer almaktadır.
Anılan Kanunun 122.maddesinde ise; 'Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır.' düzenlemesine yer verilmiş olup, kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı tarafın tüm, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Somut olayda; davacı ... ... çiftin evlendiklerinde oturacakları evde tadilat ve onarım yapıldığı, mobilya alınıp evin döşendiği ve davalı için kişisel alışveriş yapıldığı gerekçesiyle maddi tazminat talebinde bulunmuş ise de; söz konusu tadilat ve onarım masraflarının nişanlı karşı tarafa verilen hediye niteliğinde değerlendirilmesi mümkün değildir. Zira, evlilik gerçekleşse idi çiftler tadilat ve onarım yapılan bu evde birlikte yaşayacakları için tadilat ve onarım ile evde meydana gelen konfordan çiftler birlikte faydalanacaklardı. Kaldı ki; bu ev davacı tarafın kendisine ait olduğu için söz konusu tadilat ve onarım nedeniyle evin değerinde meydana gelen artış da davacı tarafta kalmış olup, davacının yaptığı bu masrafların nişanın bozulmasından doğan maddi tazminat ya da verilen nişan hediyelerinin iadesi kapsamında değerlendirilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca anılan onarım masrafları davalı tarafın sebepsiz zenginleşmesine de neden olmaz. Zira; sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmek için öncelikle, davalının mal varlığında bir çoğalmanın meydana gelmesi gerekir. Bu zenginleşme, mal varlığının artması şeklinde olabileceği gibi, azalmasının önlenmesi şeklinde de olabilir. Zenginleşmenin miktarı istenebilecek alacağın da üst sınırını oluşturur. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan, tahakkuk etmemiş veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hata sonucu verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Somut olayda ise, davacının ödediği tadilat ve onarım bedeli nedeni ile davalı tarafın mal varlığının
arttığını iddia etmek mümkün değildir. Aynı şekilde eve döşenen mobilyalar da evde kalmış olup bunların da nişanlı karşı tarafa verilen hediye niteliğinde değerlendirilmesi mümkün değildir. Davalı ... için yapılan alışverişte alındığı iddia edilen giyim eşyaları ise yukarıda belirtilen ilke gereğince; giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen nitelikte eşyalar olduğundan ve bunların bedelinin iadesine karar verilemeyeceğinden, davacı ... ...'ın maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece; açıklanan nedenlerle, maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçeler ile davanın kabul edilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir .
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön