3. Hukuk Dairesi 2016/13322 E. , 2018/1300 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/13322 E. , 2018/1300 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı dava dilekçesinde, davalının velayeti kendisinde bulunan müşterek çocukları ...... için hükmedilmiş iştirak nafakasının tahsili amacıyla aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğünün 2013/3574 E sayılı dosyası ile takip başlattığını, ...... şubesine ait dosyaya sunulan 18 adet ... havalesi ile iki adet senetten de anlaşılacağı üzere takibe konulmuş nafakanın bir kısmının ödenmiş olduğunu, müşterek çocuk...'in 2013 yılı Temmuz ayı ile 10 Kasım 2013 tarihleri arasında yanında kaldığını, bu süreçte çocuğu okula kayıt ettirerek öğrenimi için ihtiyaçlarının karşılandığını, boşanma sonrası davalıya 17 çeyrek altın ve ... İhlas ... A.Ş'de davalı adına açtığı 2000 USD miktarlı hesabın da müşterek çocuğun nafaka giderleri için davalıya verdiğini, takibe konu alacak miktarından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.500 TL 'lik kısmı ile bu miktara işletilen faiz ve yargılama giderinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davacının ödeme beyan ve def'inin doğru olmadığını, davacının iddialarının haksız olup, ödemelerin HMK 200 maddesi gereği yazılı belge ve senet ile ispatının gerektiğini, nafakaya karşılık ödemeyi gösteren belgelerin ibraz edilmediğinden davanın reddine karar verilmesini, davacının haksız ve kötü niyetli açtığı dava nedeniyle %20 inkar tazminatına mahkum edilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı ...'ın ... 1.İcra Müdürlüğü'nün 2013/3574 Esas sayılı takip dosyasından gönderilen 19.03.2014 tarihli icra emrindeki asıl alacak yönünden 3.450,00 TL, işlemiş faiz yönünden 1.022,15 TL'lik kısım yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen asıl alacak miktarı olan 3.450,00 TL'nin %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen 1.050,00 TL'nin %20'si oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık; iştirak nafakasına dayalı menfi tespit davasına ilişkindir.
1-Davalının temyiz itirazları yönünden yapılan değerlendirmede;
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalının bozma nedenlerine göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının temyiz itirazları yönünden yapılan değerlendirmede;
a-) Yemin yönünden;
Türk Medeni Kanunu'nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. HMK'nın 190.maddesinde de; ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu vurgulanmıştır.
İspat yükü kendisine düşen taraf, başlangıçta diğer delilleri ile birlikte yemin teklifinde de bulunabilir. Bu halde, öncelikle, diğer delilleri incelenir. Diğer delillerle iddia veya savunmasını ispat edemezse, o zaman kendisine yemin teklifi hakkı kullandırılmalıdır. Bu durumda, mahkemenin; iddiasını veya savunmasını başka delillerle ispat edememiş olan tarafa, yemin teklif etme hakkı olduğunu hatırlatması uygun olur. Taraf davasını kendisi takip etmekte ise, mahkeme, yemin teklif etme hakkı olduğunu tarafa duruşmada kendisi hatırlatır.
Somut olayda, davacının 11.08.2015 havale tarihli dilekçesinde, ... İhlas ... Şubesi'nde davalı adına açılan 2.000 USD bedelli hesabın neden ve nasıl açıldığı, hesaptaki paranın boşanmadan sonra müşterek çocuğun nafakası ve bakımı için davalıya bırakıldığı, ayrıca boşanmadan sonra davalıya verilen 17 çeyrek altın ve davalının imzasını içeren 2 adet fotokopisi bulunan senede yönelik davalıya yemin teklifini yinelediğinden, mahkemece davacının yemin teklif talebine göre davalıya usulüne uygun olarak yemin yaptırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; mahkemece davacının yemin teklifi dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
b)- Tazminat yönünden;
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72/4 maddesi uyarınca; “dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilmez.”
Menfi tespit davasının kısmen kabulüne karar veren mahkeme, borçluyu (davacıyı), alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla geç almış bulunmasından doğan zararı için bir tazminata mahkum eder (İİK 72/4). Borçlunun, tazminata mahkum edilmesi için davacının dava açarken ihtiyati tedbir talebinde bulunması ve mahkemece de ihtiyati tedbir kararı verilmiş bulunması gerekmektedir.
Eldeki davada ise; mahkemece, icra takibinin durdurulması ya da icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmediği, mücerret menfi tespit davasının ise alacaklının alacağını almasını geciktirdiğinden söz edilemeyeceğinden, İİK'nın 72/4.maddesinde açıklanan yasal koşullar oluşmamasına rağmen davacı lehine %20 tazminata hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan gerekçe ile davalının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentteki nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğunun kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön