3. Hukuk Dairesi 2017/5830 E. , 2018/856 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/5830 E. , 2018/856 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı ile aralarında 15.11.2008 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, davalı kiracının son dönemde ödediği kira bedelinin aylık 2.900.- TL olduğunu, emsallere göre kira bedelinin düşük kaldığını belirterek 15.11.2012 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 4.000.-TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; kira bedelinde artış yapıldığını, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile mecurun 15.11.2012 tarihinde başlayan kira döneminden itibaren geçerli olmak üzere aylık kira bedelinin davalının eski kiracı olması da dikkate alınarak takdiren 3.600.-TL olarak tespitine dair verilen hükmün davalı tarafça temyizi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 25.02.2015 tarih, 2015/167 Esas, 2015/1851 Karar sayılı ilamı ile, '.... tespiti istenen 2012 yılı için kiranın başlangıcından itibaren beş yıllık süre dolmadığından, son ödenen miktarın altına düşmeyecek şekilde ... 'nin 12 aylık ... endeksi oranında artış yapılarak kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerektiği' gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 344. maddesinde; “Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır. Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir. Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş
yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından üretici fiyat endeksindeki artış oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir. Sözleşmede kira bedeli yabancı para olarak kararlaştırılmışsa, beş yıl geçmedikçe kira bedelinde değişiklik yapılamaz. Ancak, bu Kanunun, “Aşırı ifa güçlüğü” başlıklı 138 inci maddesi hükmü saklıdır. Beş yıl geçtikten sonra kira bedelinin belirlenmesinde, yabancı paranın değerindeki değişiklikler de göz önünde tutularak üçüncü fıkra hükmü uygulanır.”
Olayımıza gelince; Kira parasının miktarına ilişkin olarak taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunup mahkemeye müracaat edildiğine ve kira parasının dava yoluyla tespiti istenildiğine göre, kiracı olan taraf artırılması istenilen veya karar verilebilecek miktarı ve bundan daha fazlasını ödese bile dava reddedilmeyip kira bedelinin tespitine karar verilmelidir. Taraflar arasında hükmen tespit edilmiş ya da sözleşme ile kararlaştırılmış bir kira parası olmadığı için davacının yeni dönem kira parasının mahkemece tespiti ile hüküm altına alınmasını istemekte hukuki yararı vardır. Davalı tarafın tespit edilecek miktarı ödeyip ödemediği hususu dava açılmasına sebep olup olmaması ve yargılama giderlerinden sorumluluğunun belirlenmesi yönünden sonuca etkilidir. Kira sözleşmesinin başlangıcı 15.11.2008 tarihi olduğuna göre Mahkemece yapılacak iş; 14.01.2014 tarihli bilirkişi heyeti raporunda ' endeks tatbiki ile bulunan ve mecurun 15.11.2012 tarihinden geçerli kira bedelinin aylık 3.102.42.-TL olduğu hesaplanmış', dosya içerisinde bulunan dekonttan ise davalının 14.11.2012 tarihinde yatırdığı kira bedelinin 3.200.-TL olduğu anlaşıldığına göre davalı tarafından en son ödenen aylık kira bedeli olan 3.200.-TL kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön