3. Hukuk Dairesi 2016/13076 E. , 2018/759 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/13076 E. , 2018/759 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki ... davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... mevkii, 18292 parsel sayılı taşınmazda bulunan 15/200 hisseye karşılık gelen 1 adet bağımsız bölümü 2004 yılında 32.000 TL' yi peşin ödeyerek davalıdan satın aldığını, bir süre sonra aleyhine tapu iptali ve tescil davası açıldığını, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/533 E- 2010/655 K. sayılı kararı ile adına kayıtlı tapunun iptaline karar verildiğini, davalının kendisine bu satışı yaparken bir sorun yokmuş gibi davranıp haksız zenginleştiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile taşınmazdaki hisseye karşılık gelen dairenin rayiç bedeli olarak 100.000 TL'nin satış tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; zamanaşımı, ... husumet ehliyeti itirazında bulunarak 08/09/1999 tarihinde noterden düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı olan ...'tan dava konusu 242 m2'lik arsanın %15 hissesini satın aldığını ve 15/03/2004 tarihinde davacıya hissesini sattığını, olayda iyiniyetli olduğunu, muvazaalı bir işleminin olmadığını, davacının dava konusu taşınmazı 15/02/2004 tarihinden itibaren sorunsuz şekilde kullandığını veya kiraya verdiğini, davacının vermiş olduğu 5.000 TL'yi, 100.000 TL olarak fahiş şekilde geri istediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 66.205 TL maddi tazminat alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava; davacı ile davalı arasındaki 15/03/2004 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi gereğince davalıya ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda alım gücüne tekabül eden şimdilik 100.000 TL'nin tahsili istemine ilişkindir.
Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen paranın denkleştirici adalet ilkesi gereğince iade edilmesi suretiyle haksız değer kaymalarının önlenmesi amaç edilmiştir. Somut olayda; sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince ve denkleştirici adalet ilkesinin esas alınması suretiyle bedelin iadesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak; denkleştirici adalet uygulanırken Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatları gereğince, satış bedelinin, ifanın imkansız hale geldiği tarih belirlenmek suretiyle bu tarihte, ifanın imkansız hale geldiği tarihin saptanamaması halinde ise dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücünün; çeşitli ekonomik etkenlerin (... ... ... kurlarındaki artışlar,... ... ... ücretlerindeki artışlar vs) ortalamaları alınmak suretiyle belirlenmesi ve bu yöntemle belirlenecek miktara hükmedilmesi gerekir.
Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre; geçersiz sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği tarih, bu sözleşmeye dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemi ile açılan dava hakkında verilen kararının kesinleştiği tarihtir.
Dosya kapsamından; dava dışı ... Özçelik'in davacı ve dava dışı ... aleyhine dava konusu taşınmaz için tapu iptal ve tescil talebiyle dava açtığı, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/533 Esas- 2010/655 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 31.05.2012 tarihli, 2011/2464 Esas, 2012/4064 Karar sayılı ilamı ile onandığı, 12.08.2012 tarihinde kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacı aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarih olan 12.08.2012 tarihi, akdin ifasının imkânsız hale geldiği tarih olup, davacı ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca 12.08.2012 tarihindeki ulaştığı değerini isteme hakkına sahiptir.
Oysa hükme esas alınan bilirkişi raporunda yukarıda anlatılan şekilde değerlendirme yapılmadan, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin belirlendiği anlaşılmaktadır
Hâl böyle olunca; mahkemece, dosyanın bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınması ya da gerekli görürse, yeni görevlendirilecek bilirkişi aracılığıyla, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön