3. Hukuk Dairesi 2016/13168 E. , 2018/215 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/13168 E. , 2018/215 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ...AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki ... davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalının oğlu ...'ın, velayeti altındaki 16/01/2001 d.lu oğlu ...i öğrencilerin teneffüs zamanında hiçbir ciddi neden olmaksızın gözüne ... vurmak suretiyle darp ettiğini, oğlu ...in daha önce bu gözünden ameliyat geçirdiği için eylemden ciddi şekilde zarar gördüğünü, uğradığı saldırı ile göz rahatsızlığının kronik bir hal aldığını, tedavi giderleri olarak bu güne kadar 20.000 TL harcandığını, daha ne kadar harcanacağının bilinmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla 20.000 TL maddi ve 15.000 TL man...i ...a karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının gözünde meydana gelen zararın oğlunun ...inden meydana gelmediğini, davacı ...'in oğlunun tüm uyarılarına rağmen okulda sırasının üzerine bastığını, akabinde ... attığını ve ittirdiğini, davalı ...'in daha önce gözünden ameliyat olduğunu bilmediğini ancak davalılardan... gözünün rahatsız olduğunu bile bile oğlu ...'i darp etmekten çekinmediğini, hiç kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceğini, olay tarihinden yaklaşık 2 yıl sonra davaya konu olan olay nedeniyle ... davası açıldığını, bu süre içinde başka bir ...ye maruz kaldığının muhtemel olduğunu, davacı ...'in gözünde meydana gelen zarar ile müvekkilinin ...i arasında uygun iliyet bağı olduğunun ispatlanamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacı ...'in olay öncesinde geçirdiği başka ... nedeniyle göz rahatsızlığı olduğu, davacının ailesinin istemi ile 2012-2013 öğretim dönemi 6. Sınıfların sınıf öğretmeni tanık ... tarafından diğer öğrencilerin ...in gözüne ... almaması konusunda uyardığı ancak aynı sınıfta olan davalı ... ile sırada oturma meselesi nedeniyle aralarında arbede yaşandığı, ...in gözünden ... alarak göz ameliyatı geçirdiği, dinlenen davalı tanıklarına göre ...'in babasının ölümünden sonra annesi tarafından gerekli ilgi ve özen gösterilerek büyütüldüğü, çocuğun şiddete yönlendirilmesi söz konusu olmadığı gibi sınıf öğretmeni beyanlarından da baba yoksunluğundan kaynaklı içe kapanık bir çocuk olduğu, sınıfta... göz problemlerine ilişkin gerekli uyarıyı yaptığı ancak bu durumdan ... başkanı sıfatındaki davalı ...'ün bu durumdan haberi olduğuna ilişkin bir delil olmadığı gibi ve zararın meydana gelmesini engellemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, küçüğün haksız eyleminden kaynaklanan ... istemine ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 369. maddesine dayanılarak ... başkanı sıfatıyla küçüğün annesi aleyhine açılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 335. madddesine göre; ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır.
Aynı kanunun 'Sorumluluk' başlığını taşıyan 369.maddesinde ise, aynen; '... başkanı, ... halkından olan küçüğün, kısıtlının, ... hastalığı veya ... zayıflığı bulunan kişinin verdiği zarardan, alışılmış şekilde durum ve koşulların gerektirdiği dikkatle onu gözetim altında bulundurduğunu veya bu dikkat ve özeni gösterseydi dahi zararın meydana gelmesini engelleyemeyeceğini ispat etmedikçe sorumludur.
... başkanı, ... halkından ... hastalığı veya ... zayıflığı bulunanların kendilerini ya da başkalarını tehlikeye veya zarara düşürmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.
Zorunluluk hâlinde gerekli önlemlerin alınmasını yetkili makamdan ister.' hükmünü içermektedir.
... ehliyetine sahip bulunmayan küçükler tarafından haksız eylem işlenmesi durumunda sorumluluk iki çeşittir. BK.nun 41. maddesi uyarınca küçük haksız eylemin faili olarak, ... başkanı ise MK.nun 369. maddesi uyarınca zarar görene karşı sorumludurlar. Her iki sorumluluk da birbirinden farklı hukuki nedenlere dayalı olup; zarar gören, küçüğe ve ... başkanına karşı birlikte veya ayrı ayrı davalar açabilir. Aynı zarardan her ikisi de kendi mal varlıkları ile ayrı ayrı sorumlu olurlar.
Görüldüğü üzere, ... başkanı, ... halkından olan küçüğün, kısıtlının, ... hastalığı veya ... zayıflığı bulunan kişinin verdiği zarardan, alışılmış şekilde durum ve koşulların gerektirdiği dikkatle onu gözetim altında bulundurduğunu veya bu dikkat ve özeni gösterseydi dahi zararın meydana gelmesini engelleyemeyeceğini ispat etmedikçe sorumludur.
Maddenin açık ifadesinden de anlaşıldığı gibi, üçüncü kişilere verdikleri zararla ... başkanını sorumluluk altına sokanlar; küçük, kısıtlı ve ... hastalığı veya ... zayıflığı olan kimselerdir. Eş söyleyişle, ... başkanının MK 369/1'den doğan bu sorumluluğu, her şeyden önce şahıs itibariyle sınırlı olup, sadece küçük, ... hastalığı veya ... zayıflığı ve kısıtlıların haksız davranışları ile başkalarına verdikleri zararlardan sorumludur.
Hemen belirtmelidir ki, bu düzenleme hukuk sistemimiz içinde başkasının eyleminden sorumluluğu düzenleyen ayrık hükümlerden birisidir.
Hukuk düzeni, ... başkanını koruyucu ve güvenilir kişi; küçükleri, kısıtlıları, ... hastalığı veya ... zayıflığı bulunanları da korunmaya ve gözetime muhtaç kimseler olarak kabul etmiş, söz konusu istisnai düzenlemeye de Aile Hukuku'na ilişkin hükümler arasında özel olarak yer vermiştir. Zira, ... başkanlığı, aile halinde birlikte yaşayanların idare edilmesine, öncelikle aile üyeleri arasında bir düzenin kurulmasına, bunların yararına olarak birliğin korunmasına hizmet eder. Bununla beraber ... başkanlığı kurumuyla güdülen asıl amaç, gözetime muhtaç aile üyelerine karşı zarara uğramış olan üçüncü kişileri de korumaktır. ... başkanlığı yalnız yetkiler veren bir kurum olmayıp, aynı zamanda gör... ve sorumluluklar da yükleyen bir kurumdur.
Medeni Kanun'un 369. maddesi, ... başkanının, zarar doğurucu ... konusunda gözetim gör...ini ihmal ettiğini karine olarak kabul etmiştir. Kurtuluş kanıtı getirilerek, bu karinenin aksinin ispat edilmesi gerekir.
Kurtuluş kanıtı, iki biçimde söz konusudur. İlk olarak, ... başkanı, durum ve koşulların gerektirdiği dikkatle gerekli özen ve gözetim öd...ini yerine getirdiğini ispat etmek suretiyle sorumluluktan kurtulabilir. İkinci kurtuluş kanıtı olarak, ... başkanı zarara neden olan olayın gerektirdiği dikkat ve özeni göstermesine rağmen, bu zararın meydana geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecektir.
Dosyanın incelenmesinde; davacının oğlu...’in olay tarihinden önce gözüne ... alması nedeniyle yaralanması sonucu tedavi gördüğü, olay tarihinden sonra da tedavi sürecinin d...am ettiği görülmektedir. Olay nedeniyle davacının oğlu...’in gözünde meydana gelen etki yönünden yeterli inceleme yapılmadığı, sağlık raporu alınmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.
... başkanına yüklenen kusursuz sorumluluk gereğince, olay nedeniyle davacı tarafta meydana gelen zarardan sorumluluğu bulunmaktadır. Bu kapsamda ... alması sonucu olay öncesinde d...am eden göz tedavisinin birlikte değerlendirilmesi suretiyle davaya konu eylemin davacının oğlu...’in gözünde zarar oluşturup oluşturmadığının uzman bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerekir.
O halde; mahkemece davalının kusursuz sorumlu olduğu dikkate alınarak, olaydan önce davacının oğlu...’in gözündeki rahatsızlık ve tedavi süreci de birlikte değerlendirilerek, eylemin gözünde zarar oluşturup oluşturmadığının tespiti için alanında uzman bilirkişiden alınacak rapor doğrultusunda oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön