3. Hukuk Dairesi 2017/15746 E. , 2018/12277 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacağa dayalı olarak başlatılan icra takibine karşı açılan itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; taraflar arasında 11/07/2005 başlangıç tarihli 3 yıl kira müddetli yazılı kira sözlemesi imzalandığını, kahvehanenin işletmesini ilk yıl aylık 100,00.TL, ikinci yıl aylık 200,00.TL, üçüncü yıl aylık 250,00.TL kira bedeli ile davalıya kiraladığını, davalının Aralık 2005-Haziran 2008 tarihleri arasında 6.500,00TL kira borcu biriktiğini, oturduğu dönemlere ait 23 adet elektrik faturası borcunu da ödemediği için gecikme cezaları ile birlikte 1.197,35TL olarak davacının kendisinin ödediğini, davacılardan ...'ın alacağını ...'a temlik ettiğini, ...'ın alacaklar için başlattığı icra takibinin durdurulduğunu toplam 7.692,35.TL alacağın kira sözleşmesinin bir tarafının tacir olması nedeniyle alacağın doğduğu tarihten itibaren yürütülecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; dava dilekçesinde iddia edilen 11.07.2005 tarihli 3 yıllık kira sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davacılardan ...'a ait dükkanı kahvehane olarak işletmek maksatıyla 05/05/2003 tarihli ve bir yıllık kira kontratına istinaden aylık 200,00.TL bedelle 31.08.2005 tarihine kadar kahveyi işlettiğini ve bu tarih itibariyle de işletmeyi bıraktığını ve tahliye ettiğini bu hususun 31.08.2005 tarihli ... Defterdarlığı M. Karagüzel vergi dairesine verilmiş iş bırakma bildirgesi ve Vergi dairesince bizzat gelinerek düzenlenen 14.09.2005 tarihli iş bırakma yoklama fişi ile tespit olunabileceğini, 14.09.2005 tarihli iş bırakma yoklama fişinden de anlaşılacağı üzere 13.09.2005 tarihi itibariyle burasının ... isimli kişiye kiralandığını, 01/01/2006 tarihinden itibaren ... isimli şahsa kiraya verildiğini, Haziran 2006 tarihinden sonra ise dükkanın boş olarak tutulduğunu,
boş tutulması nedeniyle de davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, alacağın ...'a temlik edildiği buna rağmen davanın ... adına da açıldığını, bu sebeple her iki davacı açısından da husumet itirazında bulunduğunu, elektrik faturalarına ilişkin olarak ise, faturalardaki adres ile kiralananın adresi uyuşmadığı gibi abonenin farklı bir isim olduğunu, ayrıca alacak talep edilen faturaların 7 adedinin müvekkilinin tahliyesinden sonraki döneme ilişkin olduğundan müvekkilinin sorumlu olmadığını, ayrıca kiracı olduğu dönemde de elektrik faturalarını yatırması için müvekkilinin davacı ...'a ödemede bulunduğunu, belirterek alacağın %40'ından az olmamak üzere tazminata hükmedilerek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece 'Davacı tarafından davalının savunmasının aksine kira bedellerinin tahsili istenilen 2005 Haziran - 2008 döneminde davalının taşınmazda kiracı olduğu hususu kanıtlanamamıştır. Ayrıca davacılar tarafından davalının tükettiği elektrik bedellerini ödediklerini iddia ettikleri aylara ilişkin ibraz olunan elektrik faturalarının davacılar tarafından ödendiği kanıtlanmadığı gibi, faturalardaki adreslerin kiralanan adresi ile aynı olmadığı, ayrıca bir bölümünün davalının kiracılık dönemine ait olmadığı anlaşıldığından, gerek kira bedelleri alacaklarının, gerekse elektrik bedelleri alacakları isteminin reddine karar verilmesi, ayrıca davacı ...'ın alacaklarını diğer davacı ...'a temlik ettiği anlaşıldığından, ...'nın aktif dava ehliyeti bulunmadığından bu davacı tarafından açılmış bulunan davanın bu yönü ile de reddine, ayrıca dava itirazın iptali mahiyetinde açılmamış, alacak davası mahiyetinde açılmış olduğundan davalı tarafın kötü niyet tazminatı istemlerinin reddine' gerekçesi ile davanın reddine ve davalının kötü niyet tazminatı istemlerinin reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı ve davalı temyiz etmiştir.
Yargıtay 6. HD. 2012/13680 E. - 2013/6602 K. Sayılı bozma ilamında 'Taraflar arasındaki 05.05.2003 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesine ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı, söz konusu sözleşmeye istinaden kiralananı kullandığını ve 31.05.2005 tarihinde kiralananı tahliye ettiğini iddia etmiş ise de, bu iddiasını kanıtlayamamıştır. Kiracının kahvehanesine ilişkin vergi kaydını kapatmış olması, kiralananın tahliye edilerek anahtarların davalıya teslim edildiğini kanıtlamaz. Kaldı ki, dosyadaki mevcut kimlik bilgilerine göre davalı ile aynı hanede nüfusa kayıtlı ... tarafından kahvehane işletilmiş ise de, davacının bu kişi ile yeni bir sözleşme imzaladığı da kanıtlanamamış, ... tarafından vergi dairesine taraflar haricinde üçüncü bir kişi ile yapıldığı belirtilen kira sözleşmesi ibraz edilmiştir. Bu durumda davalı tarafından kiralananın kiralayan ...'a teslim edildiği kanıtlanamamıştır. Ancak davacının, dava dilekçesinin içeriğine göre kiralananın halen teslim edilmediğine ilişkin bir iddiası bulunmamaktadır. Bu durumda kiralananın hangi tarihte tahliye edildiği hususu, davacıya açıklattırılarak, talebi aşmamak üzere davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davalı ... hakkındaki davanın reddi doğru değildir.Elektrik borçlarına yönelik olarak ise, mahkemece, kiralanandaki elektrik aboneliğinin kime ait olduğu, ödemelerin yapılıp yapılmadığı, davacının sunduğu elektrik faturalarının söz konusu adrese ilişkin olup olmadığına ilişkin bir araştırma yapılmadan, faturalardaki adres ile kiralananın adresinin farklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar davacının dayandığı elektrik faturaları ile kiralananın adresi aynı değil ise de, söz konusu farklılığın zaman içerisinde sokak, cadde ve mahalle isimlerinin değişmesinden kaynaklanması mümkündür. Kaldı ki davalının da bizzat elektrik faturalarının kendisi tarafında idareye ödendiğine ilişkin beyanı olmamış, aksine elektrik faturalarını ödemesi için davacıya ödemede bulunduğunu iddia etmiştir. Bu nedenle belirtilen hususlarda araştırma yapılmadan, eksik inceleme ile elektrik borcundan kaynaklanan alacak nedeniyle de davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir.' gerekçesi ile bozmuştur.
Mahkeme bozmaya uymuş ve yeniden yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermiş, hükmü davacı ve davalı temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair itirazları yerinde değildir.
2- Kira alacaklarına ilişkin olarak davacı tarafından faiz talebinde bulunulmuş olmakla kira alacaklarına faiz ödenmesi için sözleşmede öngörülen vade sonrasında tarafların sıfatına göre yasal faiz işletilmesi gerektiğinden toplam alacak miktarına bu alacağı oluşturan her bir aylık kira miktarı için yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, mahkemece dava tarihinden itibaren faize karar verilmesine dair verilen karar usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, '6.500,00 TL kira alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı ... ödenmesine' hükmünün çıkartılarak yerine '6500TL kira alacağının 05.05.2003 tarihli sözleşmenin özel şartlar 2. maddesine göre ödenmesi için öngörülen tarih olan her ayın 5 ine kadar ki ödeme süresine göre takip konusu her bir kira alacağının ait olduğu ayın ayın 6 sından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı ...'a ödenmesine' şeklinde düzeltmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, hükümdeki 2/A bendindeki '6.500,00 TL kira alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı ... Horata ödenmesine' hükmünün çıkartılarak yerine '6500TL kira alacağının 05.05.2003 tarihli sözleşmenin özel şartlar 2. maddesine göre ödenmesi için öngörülen tarih olan her ayın 5 ine kadar ki ödeme süresine göre her ayın 6 sından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı ...'a ödenmesine' cümlesinin yazılmasına, hükmün davalı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'NUN 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 03.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2017/15746 E. , 2018/12277 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 40 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat