3. Hukuk Dairesi 2018/5957 E. , 2018/12267 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2018/5957 E. , 2018/12267 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 05.07.2010 tarihli inceleme raporuna göre Dr. ...Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil tıp kliniğinde çalışan pratisyen hekimlerin elde ettiği puanlar dikkate alınmadan yeniden hesaplanan hizmet puan ortalaması ve net performans puanlarına göre yapılması gereken ek ödeme ile yapılan ek ödemenin karşılaştırılması sonucu toplam 344.876,49 TL. fazla ve yersiz ödeme yapıldığının belirlendiğini, rapora ilgililer tarafından itiraz edilmesi neticesinde konunun İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yeniden değerlendirilerek yapılan hesaplama sonucu davalıya 13.573,58 TL fazla ödeme yapıldığının tespit edildiğini, davalıya rızaen ödeme konusunda çıkarılan ihtarata rağmen ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 13.573,58 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı; davanın 60 günlük sürede açılmadığını, fazla aldığı iddia edilen dönemle şu anda aldığı ek ödeme döneminin karşılaştırılması durumunda fazla aldığı bir miktarın bulunmadığını hatta eksik ödeme aldığını, acil serviste müdahalenin doktorlarca ortak yapıldığını, hastane kayıtlarında ise hastaların doktorlar ve pratisyenler arasında eşitsizlik yaratmayacak şekilde rastgele dağıtıldığını, bu nedenle hastane kayıtlarının güvenli olmadığını, muhasebe işlemlerinin kendisinin görev ve yetkisi dışında olduğunu, hesaplamanın yanlış yapılmasında hatasının veya hilesinin bulunmadığını, hekimler tarafından yapılan işlemlerin döner sermaye sisteminde ilgili hekim adına kaydedildiğini, ancak asistan hekimler tarafından yapılan işlemlerin kaydedilmediğini, adına yersiz ve fazla ödeme yapıldığının kabulü halinde dahi iade istenemeyeceğini savunarak; davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davacının yersiz ödemenin iadesini idari yargıda dava açma süresi olan 60 günlük süre içinde istemediği gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 17.10.2016 gün, 2015/15407 Esas, 2016/11608 Karar sayılı ilamı ile ' ...Hukuk Genel Kurulu'nun 25.12.1984 tarih ve 1982/13-387 E., 1984/997 K. sayılı kararında herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemelerin idare tarafından BK.nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği düzenlendiği, somut olayda, doktor olan davalıya yersiz olarak döner sermaye ek geliri ödemesinin yapıldığı ve ödemenin hatalı olduğunun ileri sürüldüğü, bu durumda hatalı ödemenin, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde istenebileceği gözetilerek, tarafların tüm delilleri toplanıp, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu' gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra yapılan yargılama neticesinde; ...Eğitim ve Araştırma Hastanesinde acil tıp asistanı olarak çalışan davalının bu sırada muayene ettiği hasta puanlarının uzman doktor yerine adına yazıldığı bu nedenle davalıya fazla ödeme yapıldığı, uzman doktor adına yazılmış olsaydı bu paranın servis havuzuna gideceği, 12.05.2006 tarih ve 26166 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Görevli Personele Döner Sermaye Gelirlerinden Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik'e göre Sağlık Bakanlığı ve Hazine'nin hastanenin toplam gayrisafi hasılatından pay aldıklarından herhangi bir gelir kayıplarının sözkonusu olmadığı, hastane çalışanlarına dağıtılacak toplam gelir miktarında değişiklik olmadığı, Hazine veya Sağlık Bakanlığı'nın payını aldığı, servis havuzundaki görevliler tarafından talep olunması halinde iade borcunun sözkonusu olabileceği bu nedenle davacının davalıdan sebepsiz zenginleşmeye göre alacağının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; Sağlık Bakanlığına Bağlı Kurum ve Kuruluşlarda Görevli Personele Döner Sermaye Gelirlerinden Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik hükümlerine dayanılarak, davalıya yapılan fazla ödemenin iadesi istemine ilişkindir.6100 sayılı HMK'nun 266 ve devamı maddeleri uyarınca, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakim, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Aynı yasanın 281.maddesinde; tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkemece, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için mahkemenin, gerekli görürse yeni görevlendireceği bilirkişi/ bilirkişi kurulu aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.Somut uyuşmazlıkta; dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve 17.12.2013 havale tarihli YMM Emekli Sayıştay Uzman Denetçisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, 2009 yılı Aralık ayı ile 2010 yılı mayıs ayı tarihleri arasında muayene ettiği hasta puanlarının davalı üzerine yazıldığı, oysa Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Görevli Personele Döner Sermaye Gelirlerinden Ek Ödeme Yapılmasına
Dair Yönetmelik'in 5. maddesinin 1. fıkrasının ö bendinde ' ... Eğitim ve araştırma hastanelerinde çalışan klinik şefi, şef yardımcısı, başasistan ve uzman tabipler puanlandırılır...' şeklinde düzenleme bulunduğu, uzman adına yazılması gereken puanların davalı adına yazılması sonucunda 13.573,58 TL fazla ödeme yapıldığı yönünde görüş bildirmiştir. Taraflar rapora itiraz etmiştir. Bozma sonrası alınan SGK İst. İl. Md. Yrd. , Sayıştay Emekli Uzman Denetçisi Yeminli Mali Müşavir, Hastane Yöneticisi bilirkişiden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 03/11/2017 tarihli raporda ise; davalıya acil kliniğinde görevli iken yapılan ek ödemelerin uygulanan formüller ve hesaplanan meblağlarda herhangi bir usulsüzlük ve hata tespit edilemediği yersiz ödemenin 13.573,58 TL olduğu , Sağlık Bakanlığı uygulamasına göre ek ödemeler için bir havuz oluşturulduğu, ek ödemelerin belirli formüller uygulanarak bu havuzdan ödendiği, yanlış hesaplama halinde personel arasında haksızlık ve adaletsizlik olacağı, davalıya mevzuata göre hatalı edeme yapıldığı ancak bu ödeme nedeniyle kamu zararı bulunmadığı, hastaneler ve hastane personeli sınıflandırılarak hesaplama şeklinin belirlendiği, davalıya da fazla döner sermaye ek ödemesi yapıldığı, dosya kapsamındaki bozma ilamı nedeniyle fazla ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebileceği, kamu zararı bulunmadığından davalının temerrüde düşürüldüğü 18.02.2011 tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğine yönelik görüş sunulmuştur. Taraflar rapora itiraz etmiştir. Dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarında davalıya mevzuat hükümleri ççerçevesinde fazla ödeme yapıldığının tespit edildiği, bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda da fazla ödeme ve tutarının tespit edildiği ancak, raporda kamu zararının bulunmadığına dair görüş açıklandığı, bu nedenle raporun kendi içerisinde çelişkili olduğu anlaşılmaktadır.Somut uyuşmazlıkta; yargılama sırasında iki farklı bilirkişi raporu alındığı, mahkemece kamu zararının bulunmadığına dair bilirkişi heyet raporundaki görüşe itibar edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasında ve hükme esas alınan bilirkişi raporu kendi içinde çelişkili olup, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalıya yapılan ödemeye ilişkin mevzuat hükümleri hususunda açıklama yapılmadığı ve hesaplama usul ve esaslarının denetime elverişli şekilde ortaya konmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece; ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde davalıya yapılan usulsüz bir ödeme olup olmadığı konusunda, aralarında (emekli Sayıştay denetçisi) bilirkişinin de bulunduğu döner sermaye ek ödemeleri konusunda uzman kişilerden oluşan farklı üç kişilik bilirkişi heyetinden, daha önce alınan dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarındaki eksiklik ve çelişkileri giderecek, somut olayı tam olarak yansıtan, gerekçeli ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön